Kim ne derse desin Diyarbakır, gittikçe eski kültüründen uzaklaşıyor, kentin sosyal ilişkileri zayıflıyor.

Eskiyi hatırlayanlar bilir.

Tüm yerleşim yerlerinin merkezi Sur’du.

Kültürün, dayanışmanın, sosyal ilişkilerin en güçlü olduğu yerdi aynı zamanda.

Daha sonra Bağlar ve Yenişehir eklendi; Kayapınar son merkez ilçesi oldu.

Diyarbakır büyüdü, Büyükşehir’e adım atarken, eski dayanışma, toplumsal bağ, akrabalık, arkadaşlık ilişkileri de zamanla sekteye uğradı.

Kentin ortasından geçen demiryolu gibi, Diyarbakır da ikiye bölündü.

Bir yanda yoksullar, diğer yanda daha iyi yaşam koşullarına sahipler.

Zenginlik ve fakirlik nasip ve kısmettir. 

Aynı zamanda fani dünyada Allah’ın bir sınavı.

Yıllarca OHAL koşullarında yaşamını idame ettiren bu kadim kent, son 1.5 yıldır pandemi nedeniyle perişan halde.

Esnaflar, ticaret yapanlar, fabrikatörler isyanda.

Fakirler daha da yoksullaşmış durumda.

Pandeminin sosyal etkileri de kendini iyiden iyiye hissettiriyor.

Silvan.

Kente 80 kilometre uzaklıkta, 30 yıl öncesine kadar en varlıklı ilçelerinden biriydi.

İpekyolu’na açılan ticaret yolu üzerinde yer alması nedeniyle de hareketli bir ilçeydi.

Zamanla bu hareketlilik, bölge genelindeki çatışmalı süreç nedeniyle büyük darbe aldı.

Binlerce kişi zorunlu olarak doğup büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kaldı.

Kimisi metropollere, kimisi kent merkezine göç etti.

2005’te Zarar Tazmin Yasası’nın çıkarılması ile birlikte tersine göçler yaşandı bu kez.

Köylerde yeniden evler inşa edilmeye başlandı, Silvan ilçe merkezinde ise 8-10 katlı binalar dikildi.

2015’e kadar her şey normale doğru giderken bu kez hendek savaşları başladı.

2005’te memlekete dönenlere ikinci kez göç yolu göründü.

Son 1.5 yıldır da pandeminin yarattığı tahribatlar.

Babalar, üniversite mezunları işsiz; esnaflar siftahsız dükkanlarını açıp kapatıyor.

Gelecekten umut görmeyenler, gözlerine inen kara perdeyle artık yaşamlarına son veriyorlar.

Son bir yılda tam 19 genç, son üç günde ise üç kardeş intihar ederek yaşamlarına son verdi.

Bir anda intihar kentine dönen Silvan, yerel yöneticilerin gündeminde değil.

Şatafatlı yaşamlar ve umursamaz yaklaşımlar ne yazık ki Silvan’ı kaderine terk etmiş durumda.

Yeni ölümler olmadan, Silvan’a sahip çıkalım!..

Saygılarımla