Bir diğer deyiş ile hırsızlık, sömürge veya sömürgecilik kavramlarını biraz arama motorunda sorguladığımızda karşımıza ülkeler arası sömürge gibi bilgiler çıkıyor. Sömürge çok geniş bir konu, sadece ülkelerin birbirlerini sömürmeye dayalı değildir. Kişiler veya gruplar da sömürgeci olabilir. Ülkeler bakış açısı ile baktığımızda direk karşımıza “medeni” Avrupa karşımıza çıkıyor dünya savaşlarının kökeni sömürgecilik bir deyiş ile kaynak aktarımı.

Sömürgecilikte çok iyi olan dört devleti iyi tanırım. Bu ülkeler Birleşik Kralık, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve İspanya. Bu ülkeler bir diğer ülkeleri direk ve dolaylı yollarla dünya sömürgecilik tarihinde önemli bir yer tutuyorlar.

Birleşik Krallık

Coğrafyamda İngiltere olarak tanınan bu ülke sömürgecilikte lider konumda. 17.yy’da ipek yolundan transit geçiş ücretlerini vermemek için denizcilik alanında büyük atılımlar yaptı. Yenidünya diğer bilinen adıyla Amerika kıtasının Kuzey kıtası, Afrika kıtasının doğu – orta – güney kısımları, orta doğu, Hindistan, Çin Hindistanı, Çin, Avusturalya(Okyanusya), Yeni Zelanda ve birçok adaları sömürgesi haline getirebilmiştir. Bu bölgelerden gerek toprak üretimine dayalı ürünler gerek yer altı kaynakları gerekse direk insanları doğrudan sömürmüş bir ülkedir. İş gücünden tüm aklınıza gelecek alanlardaki kaynak aktarımını güzel korunaklı adasına taşımış şimdilerde ise refahı ile halkının yeni evlatlarını yetiştirmekte. Günümüzde sermaye aktarımını tamamlayan bu güçlü güzel ada ülkesi, halada diğer ülkeleri dolaylı bir biçimde sömürmektedir. Sömürülen ülke vatandaşları da kendi sömürülen hakkını, Çalandan bir nebze alma umudu ile göçmeye çalışıyorlar. Fakat güçlü güneş batmayan imparatorluk ülkesinde bu insanları istemiyor.

Fransa

Sömürgeciliği farklı boyutlara getiren bir devlet. Bu devletin 17.yy’da sömürdüğü bölgeler şöyle; Kuzey Amerika kıtasının iç kesimleri. Afrika kıtasının batı – orta kısmı, Madagaskar, Çin Hindistanı, Çin ve Okyanus’ta bulunan bazı adalar. Fransa kardeşi İspanya gibi sömürdüğü bölgelerin yer altı ve yer üstü kaynağından daha çok, direkt o bölgelerdeki insanları topraklarından ayırıp köleleştirip iş gücü olarak kullanmış ve satmışlardır. Fransa sömürdüğü bölgeleri aynı şekilde dolaylı bir biçimde sömürmeye devam etmekte 

Amerika Birleşik Devletleri

Büyük insanların ülkesi yeni dünyanın sahibi olan bu ülke dünya etnik kökeni bulunmayan bir sistem devletidir. Herkes kendini bir Amerikalı olarak tanımlaya bilir ulus devleti değil sistem devletidir. Bu devlet Birleşik Kralığın sömürge kolonisi iken vergilerin artırılması ile isyan etmiş bir devlettir.
Birinci ve ikinci Dünya harbinde bu güçlü devlet Sömürenleri sömürerek tüm sömürgecilere fark attı 
Birinci Dünya savaşında savaşın başlarında tarafsız kalan bu devlet itilaf devletlerine ve ittifak devlerine silah, gıda ve ilaç gibi savaş döneminde çok lazım olan ürünleri her iki tarafa da sattı. Elindeki ürünlerin bitmesine yakın Dünya harbinin kazanma olasılığı daha yüksek olan tarafa geçip bir diğer tarafı da savaş sonrası sömürdü. Anlaşmalar toprak işgalleri gibi yollara başvurdu. İkinci Dünya savaşında daha önceden yaptıkları anlaşmalara binaen savaşa katılmayan ABD, tekrar aynı yolla servetine servet katta kaynak aktarımını yükseltti. Hemen sonrasında Japonya’nın ona saldırmasını sebep koşarak İkinci Dünya harbine girip daha önce yaptığının aynısını yaptı.

Bu son savaş sonrası dünya piyasasının hakimi oldu. Dolaylı yoldan tüm dünyadan kendi ülkesine kaynak aktarmaktadır.

İspanya

Bu ülke sömürge ile bir zamanların İmparatorluğunu kurmayı başardı. Sömürdüğü bölgeler Güney Amerika’nın üçte ikisi, Kuzey Amerika’nın üçte biri, Orta Amerika tamamı ve Kuzeybatı Afrika gibi bölgeleri sömürmüştür. İspanya anlattığım diğer üç ülkenin uyguladığı politikalarının tümünü kullanmıştır.