Memleketin onca gündemi arasında kaybolan iki konu var.

Biri “19 Ekim Muhtarlar Günü” vesilesiyle Sur’un Ziya Gökalp Mahallesi Muhtarı Muhsin Sanay’ın hikayesi.

Önce ondan başlayalım;

Kendisini 5 yıl önceki “hendek” ve “barikat” olaylarında tanıdım.

Sokağa çıkma yasağının uygulandığı bir dönemde tek katlı iki odalı muhatlık binası EYP ile havaya uçurulmuş, mahallelinin hizmeti aksamasın diye muhtarlık mührü ile seyyar olarak görev yapan bir adam Muhsin Sanay.

5 dönemdir Ziya Gökalp Mahallesi sakinlerinin vaz geçmediği bir isim Muhsin Sanay…

1992’de Lice’nin Dibek (Derxust) Köyü’ndeki evlerinin “güvenlik” gerekçesiyle boşaltılıp yakılmasından sonra Diyarbakır’ın varoş ilçesi Sur’a göç etmiş Sanay. O dönem de yoksulluk diz boyu. Babasının yüküne omuz atmış. Elektronik tamirciliğinden iyi para kazanınca muhtarlığını yaptığı mahallenin ismini taşıyan Ziya Gökalp Lisesi’ni yarıda bırakmış. 1999’daki seçimde “Diyarbakır’ın en genç muhtarı” olarak mazbatasını almış. O gün bugündür sürgün geldiği mahallesinin muhtarı olmuş.

Tarih 27 Ocak 2016’ya geldiğinde Muhsin Sanay, 780 hane ve 6 bin nüfuslu mahallesinde yeniden sürgün olmuş. İstikamet bu kez merkez Bağlar ilçesinin Cezaevi Semti. Hendekler ve sokağa çıkma yasaklarından sonra başlayan çatışmalar Sur içine yayılınca muhtarlığını yaptığı mahalle de 27 Ocak’ta bu kapsama alınmış. 3 günde mahallesinde patlayan bombalar başta tek katlı muhtarlık binası dahil birçok yapı yıkılmış.

“İlk gün bari mührümü alayım dedim, ona da izin vermediler. Yasak kalktığı günü mahalleye gittiğimizde ağladık. Muhtarlık mekanım yerinde yoktu, sokaklar bir savaş manzarasını anımsatıyordu. Pekçok ev ve işyeri hasar gördü. Nüfusun yüzde 80’i göç etti. Ben de mahallemi terk etmek durumunda kaldım” diyor Muhtar Muhsin Sanay.

Sürgünün sürgününü yaşamış 5 çocuğu ve eşiyle Muhsin Sanay. Daha sonra Sur’un seyyar muhtarı olmuş. Çantasında mührü, makası, yapıştırıcısı ve tel zımbasıyla her gün mahallesine gidip seçmenlerine hizmet etti aylarca.

Aradan 5 yıl geçti. Muhsin Sanay o tarihten bu yana televizyon tamirciliği dükkanında iki bin kişiye hizmet vermeye çalışıyor.

Geçen süre zarfında derdini kime anlatmamış ki…

HDP’li belediye başkanları, gelen giden valiler, kaymakamlar ve kayyumlar…

Sonuç yine yok!

19 Ekim Muhtarlar Günü nedeniyle kırmızı halılı makama konuk olan Muhsin Sanay, daha sonra yine 9 metrekarelik televizyon tamirciliği dükkanında vatandaşlarına hizmet etmeye döndü…

Üstelik bilgisayarı olmayan, gerekli tüm teknik araç ve gereçten yoksun olarak…

Buradan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenmek istiyorum. Koca Türkiye Cumhuriyeti’nin Muhsin Sanay’a verecek bir muhtarlık binası gerçekten yok mu?

Yoksa siz bu kahramanın hikayesinden bir haber misiniz?

Diğer önemli bir konu kenti ikiye bölecek Devlet Demir Yolları’nın 12 km’lik ihata duvarı meselesi.

Konu iki ay önce gündeme gelince memleket “Diyarbakır’a Berlin Duvarı mı örülüyor” diye ayağa kalktı.

21 Sivil Toplum Örgütü, TMMOB ve DTSO’nun öncülüğünde hükümete çağrı yaptı; projeyi iptal edin diye.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu 10 Eylül’de Diyarbakır’a gelince konu kendisine aktarıldı ve o süre zarfında proje durduruldu.

Ancak geçen hafta işçiler yeniden çalışmaya başladı. Şimdi kentin içinden geçen demiryolunun her iki tarafında bir kısmı beton, diğer kısmı tellerle örülüyor.

Tehlike arz eden, trafik kazalarına sebebiyet yerler elbet güvenlik açısından kapatılmalıdır. Ancak kentin tamamını bölmek bu kente yarardan çok zarar verecektir.

İlgililere bir kez daha duyurulur.

Saygılarımla.