Sensizliğin karanlığında hep yarım bir merhabam vardı yeni doğan güne… Bugün yaratılışının destanını yazıyorum gözbebeklerinin içine ve yar diyorum ki; Kâbe’m sensin, kıblem sensin, sana dönmüş tüm ruhum ve bedenim kalabalıklar arasında, ibadetimin en yüksek yerinde yalnızlığımın ilahi sessizliğisin artık tüm renklerde… Seninle siyah olurum en beyaz yanımla, seninle nefes alır, seninle ağlar, seninle doğar, seninle yaşarım. Dedim ya güzelim; bugün o gün, bugün var oluşunun destanını yazacağım gün…

Her ne kadar uzakta olsan da, ben yine de seninle kutladığımız ilk doğum gününün hatırasıyla, yüreğimde partilerin en görkemlisini veriyorum senin doğduğun gece; tek davetlim sensin... Hoş geldin yüreğime, hoş geldin hayatıma, hoş geldin canımın içine; varlığınla ne çok mutlu ettin beni ne çok... Bu kadar özel ve güzel bir günde, seninle beraber olamamayı, sensiz kutlamayı hayatın vicdansızlığına bıraktım. Kırmızı gülü de unutmadım… Gökyüzünden düşen yağmur damlalarıyla taşa, toprağa, ıslak caddelere, sensiz geçtiğim tüm yollara, senin doğduğun günü yazdım haykırışlarla. Issız dağlara topladığım taşlarla yazdım, terk edilmiş şehirlerdeki yıkık evlerin duvarlarına yazdım, ağaçların gövdesine yazdım herkes bilsin diye. Ne çok şey öğretiyor hayat bize ne gitmeler yetiyor ayrılıklara, ne kalmalar karşılıyor hasreti yüreğimde açtığın derin yaralar aşk hasreti ve gülüm en çok da sana benziyor… Selam dedim ya güzelim, senin doğduğun güne selam…

Ne güzel söylemiş sevgili dostum Mehmet Soylu, ben herkese benzerim diye, ben de sana benziyorum be KELEBEĞİM...

Hani derler ya kelebeklerin ömrü kısa olur, sen yine uzun yaşa, mutlu yaşa en önemlisi de huzurlu yaşa...

Sen yüreğine iyi bak,

Beni düşünme.

Olmayan şeye de iyi bakılmaz ki…

Olsun, sen yine de iyi bak.

Diyorum ya sana,

Sen beni merak etme,

Bıraktığın gibi değilim…

Yıkık kentin,

Yıkık insanı gibiyim şimdi,

Ne oldu, gözlerin mi nemlendi?

Hüzünlendin mi yoksa?

Yok yok, ben anladım;

Benim halime acıdın,

Boş ver be gülüm.

Hayattın acımasızlığı bu…

Senin ne suçun var!

Senden bir isteğim var;

Sadece ışıklarını kapat.

Evet, kapatır mısın?

Lütfen…

Şimdi aç gözlerini,

Hadi ama…

Tıpkı Dicle’ye birlikte baktığımız gibi…

Şimdi yüzüme bak,

Ellerini uzat ellerime.

Hadi çekinme…

Eskiden olduğu gibi,

Bak şimdi gözlerime,

Seni Seviyorum Gülüüümmmmm…

İyi ki doğdun, iyi ki varsın. Doğum günün kutlu olsun.

NİCE MUTLU VE UMUT DOLU YILLARA…