Günaydın Türkiye.

Günaydın sevgili Okurlarım.

        Tuz kokar mı, kokar.

Sen hazır yersen, sen üretmeden gelsin, dışardan gelsin dersen,

Tuz kokar kardeşim kokar.

Tuz kokar,

Deniz biter,

Gün gün gelir, ayazda kalırsın, üstüne alacak telis bile bulamazsın. Daha sonra soğuktan donarak, göçer gidersin. Peşinden bir fatiha okunur belki, olan hayatta kalanlara olur.

Sen gelirini; trafik cezası, bedelli askerlik, imar barışı,

Noter tastiği, paralı poşet, dolaylı vergilere bağlarsan;

Sen bütçe gelirini; sabun, şampuan, deterjan, dezekfektan, ıslak mendil, tuvalet kâğıdı, kağıt mendil ve peçete için katma değer vergisini % 8 den %n20 ye çıkararak tuzun kokmasını engelleyemezsin arkadaş.

Bakalım Dünyaya,

Birkaç örnek;

Çin; Toplu üretim,

Hindistan otomotiv üretimi,

Almanya otomotiv üretimi,

Japonya dijital teknoloji üretimi,

Ya biz;

İşçiye, emekçiye; memura, emekliye iki ver, ki daha vermeden acımasızca konulan vergilerle beş al.

Böyle davranarak tuzu kokmaktan, insanımızı soğuktan donmaktan kurtaramayız.

&

Diyarbeir’de de tuz kokuyor beyler farkında mıısınız?

 

Diyarbekir’ sevmek O’na hizmet etmekten geçer.

Bir yığın insan bugüne kadar milletvekili olmuş, hükumetlerde üst düzeyde görev almış, STK’larda başkan ve de yönetim kurulu üyeliğinde bulunmuş, hele hele binlerce derneklerde başkanlık, yönetim kurulu üyeliği yapmışlar neredesiniz?

Adınız bir yerde anılıyor mu?

Sorulduğunda mangalda kül bırakmıyor, Diyarbekir’i seviyoruz diyorsunuz.

Diyarbekir’de de tuz kuruyor. Deniz bitmek üzere.

Neredesiniz?

Yolcu uçakları yeterince inmiyor.

Ulaşım yetersiz.

Hafif raylı tren masal oldu.

Şehir hastanesinin yerinde yeller esiyor.

Tarihi eserler sahipsiz.

Israrla söylüyorum şu Anzeleyi turistik bir göl haline getirin.

Ben söyledim ya sahip çıkan olmaz. Yahu siz söyleyin ben sahip çıkayım.

O da yok Ama Diyarbekir’i seviyorsunuz. Öyle mi?

Yok öyle yağma.

Diyarbekir’i sevmek O’na hizmetten geçer.

Adından rant elde etmeye evet, hizmete hayır.

Yok öyle üç köfte on kuruş.

Diyarbekir’de tuz kokuyor beyler, tuz kokuyor.

Siz ise Üç maymunu oynuyorsunuz beyler.

DEDAŞ’ın yanlış onarım planlamalarıyla köylere elektrik verilemiyor.

Biliyor musunuz?

13 aydır tutuklu olan 15 gazeteci var.

Biliyor musunuz?

Diyabekir’e yeterli uçak seferi konulmuyor. İnsanlar mağdur oluyor.

Bu konuda ne yaptınız.

Diyarbekir’de birçok köyde içme suyu yok.

Diyarbekir’de “ishal” salgını almış başını gidiyor.

         Ne yapıyorsunuz?

Daha sayayım mı?

Ne dersiniz?

                            &

 

Bir bakalım kimler ne demiş.

MHP lideri Bahçeli; emekliler için “Emeklilerimize verilen yüzde 25’lik maaş artışı gördüğümüz kadarıyla makul ve yeterli bulunmamıştır. Açık ve samimi teklifimiz, memur maaşlarına ilavesi planlanan 8 bin 77 liralık seyyanen artışın, kök ücrete ve aynısı ile emekli maaşlarına yansıtılmasıdır” dedi.

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, emeklilere “seyyanen zam” çağrısı yapmasına rağmen, MHP teklif görüşülürken değişiklik yapılması için önerge bile vermedi.

Kimin ne dediği ne kadar önemliymiş meğer.

Takdiri kamuoyuna bırakıyorum.

 

&

 

Birkaç söz de benden

Allah aşkına Diyarbekir’e sahip çıkınız…

 

                                                             &

 

Türkiye Ne Zaman düzelir?

Herkes kapısının önünü temizlemeye başlayınca…

İnşallah o gün gelir.

&

Şimdi de sıra haftanın öğüdünde

         Kirveme öğütler

         Kirvem:

En büyük trajedi, kötülerin zulmü değil, iyilerin bu zulme karşı sessiz kalmasıdır. - Martin Luther King

                                        &

Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;         

Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.

Sur içi DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilsin.

Eski stadyumun yeri ŞEHRİN, ÖZGÜRLÜK MEYDANI olsun.

Daha da önemlisi,

Sur içinde, yakılıp yıkılan bölgelerde evler, aslına uygun ve Diyarbekir evlerinin aynısı/tıpkısı bir biçimde yapılsın.

Ve sevgili meslektaşlarım, dernek yöneticileri, STK Yöneticileri; Zerzevan Kalesi, Çayönü, Mitras Tapınağı, Kortik Tepe, Hilar Mağaralarını ve Bırkleyn Mağaralarını koruyalım, tanıtalım, gün yüzüne çıkaranları sahiplenelim.

İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle. 

Dostça kalın.