Günaydın Türkiye. Günaydın sevgili okurlarım. Son yurt dışı gezimde gezip gördüğüm yerler.
Çek cumhuriyeti; Prag, Karlova Vary
Almanya; Berlin, Dresden, Lipzig
Şimdi izlenimlerim.
Az gezdim, çok yer gördüm; diyorsam sakın abarttığımı sanmayın.
Bu bir.
Bir ikincisi, şimdi anlatacaklarımı bir batı hayranlığı olarak sanmayım lütfen.
A)
Gezdiğim yerlerde hani derler ya ilaç için
Evet, yerlerde ilaç için bir sigara izmariti, bir çop, bir kağıt parçası, kısacası
Çöp kutusuna atılmadı gereken hiç bir şeyin sokak, cadde ve yaşam alanlar onda görmeniz mümkün değil.
Yalnız bu mu?
Tabii ki yalnız bu değil
.
O tarihi eserler, o insanlığın dünü büyük bir titizlikle korunmuş. Kısacası dün bugüne tüm güzelliği ile getirilmiş. Bakınca, seyredince kimse elini bile sürmüyor.
İnanın abartmıyorum, elinizden yanlışlıkla düşse size fırsat vermeden eğilip alıyor. Utanarak elinden almaya girişi yordunuz, Siz almazsanız bile o yerden aldığı kağıt parçasını götürüp çöp kutusuna atıyor.
Çünkü bu insanlar kendilerini seviyor. Bu nedenle de temiz bir yaşam alanında hayatımı sürdürmek istiyor.
Ve bunu başarıyorlar da
Dilerim en tez zamanda bizlerde bu bilinir sahip oluruz.
B)
Yalnız bu mu?
O ormanlar, o ağaçlar, çimler, o parklar, o piknik alanlar...
Diyebilirim ki gözleri gibi korumuşlar. Koruyorlar.
C)
Ya o tarihi alanlar, eserler, heykeller, dikili taşlar..,
Ve çevreleri...
Çok iyi korunmuş, tertemiz tutulmuş.
Yıkılan Doğu Berlin'i Batı Berlin'den ayıran utanç duvarının bir kısmı istek üzerine başka ülkelere satılmı, geriye kalan molozlar tamamen muhafaza edilmektedir.
Zaten duvarım tümü de yıkılmamış. Tarihe yanıklık etmesi içim aynen korumuş
Yani hunharca bir yıkıma gidilmemiş
Bombardımanlardan nasibini almamış yapılar, göz bebekleri gibi korunuş
Bombardımanlardan az nasibini almışlar ise olabildiğince aslına uygun restore edilmiş.
Haftaya gezdiğim yerler ve özellikleri ile karşınızda olacağım.
&
Bir söz de benden
İnsan kalbi ve aklıyla bir yola baş koyduysa, Bu dünyada hiçbir şey imkânsız değildir.
&
Kulağa hoş gelen sözler
Toplum sevgi ile kaynaşır, adalet ile yaşar, dürüst çalışmakla ayakta kalır. Farabi
&
Kirveme öğütler
Kirvem; Baskıyı alkışlayan bir halk, en büyük felaketini kendi eliyle yazmıştır. Victor Hugo
&
Ve yazıma çoğu kez olduğu gibi bir şiirimle son veriyoru
SEN BAŞIMA BELASIN
Bir gün sana sevgilim dedim, Amed’im,
Eşim dedi, peki cano ben neyim?
Bir gün, sana şiir yazayım istedim,
Oğlum dedi, içinde ben olayım.
Bir gün dedim, seni anlatayım,
Dostlar dedi, ya biz neyiz abecim?
Dicle’den su içeyim dedim, kurban,
Hamurabat kızdı, vallahi bana.
Anlatayım, güzelliğini éle
Çocuklarım dedi, oli mi baba bele?
Şaşırdım, ne yazayım can Amid’im.
Kızım sensin, oğlum sensin, eşim sen.
Sen Dicle’sin, Kırklar Dağı, Ben u sen,
Gavur Mahallesi, Melik Ahmet’sin.
Sen Xançepeksin, sen sevdamsın Amid’im.
Sen; Direkxana ve sen énzelesin.
Sen Keçi Burcu, Hevsel Baxçası’sın.
Sen yazgımsın, sen sevdamsın Amid’im.
Mardin Kapı, Saray Kapı, Dağ Kapı;
Tarih sensin, coğrafya sen, aşk sensin.
Sen sevdamsın yazacağım billahi.
Sen öyküsün, sen romansın, dillerde.
Sen Celal Bey, Ahmet Arif, Kaya’sın,
Laf aramızda kalsın Mehmet sensin, Amedim.
Sen varsın ya sen,
Sen başıma belasın…
Ah bir bilsen, Allahıma élesın.
&
Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;
Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
Dostça kalın.