Silvan’da bir baraj yapılıyor ve bu barajın geniş bir alanı sulayacağı söyleniyor. İyi, hoş güzel de bunun Silvan’a getireceği olumsuz durumları da göz ardı etmemek gerekiyor. Acaba Silvan nerelere götürülmek isteniyor. Açıkçası bunun sonucunda meydana gelecek olumsuz sonuçları bekleyip göreceğiz. Şimdi size biraz da ekolojiden bahsedelim.

Ekoloji (veya çevre bilimi ya da çevrebilim) canlıların birbirleri ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen bilimdir. Ekosistem ise canlı ve cansız çevrenin tamamıdır. Ekosistemi de biyotik faktörler (toprak, su, hava, iklim gibi cansız faktörler) ve biyotik (üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar) faktörler olmak üzere iki faktör oluşturur. Bu tanımlamadaki organizmalar; diğer bir deyim ile canlılar veya canlı çevre, insan, hayvan ve bitkilere ait bireyleri veya bunlardan oluşmuş toplulukları ifade etmektedir. Tanımlamanın içinde geçen organizmaların içinde yaşadıkları ortam deyimi ise cansız çevre olarak da ifade edilir ve hava, su, toprak, ışık gibi faktörleri kapsar.

Ekolojinin anatomi, bitki beslenmesi, botanik, fizik, fizyoloji, klimatoloji, kimya, jeoloji, jeomorfoloji, meteoroloji, morfoloji, patoloji, pedoloji ve zooloji gibi bilim dalları ile yakın ilgisi vardır. Araştırma konusu, yöntemi ve amaçlarındaki bazı özellikleri yardımıyla çevre bilimi diğer doğa bilimlerinden ayırma olanağı vardır. Ekoloji, bütün canlılar için ortak olan ve canlılar üzerinde etki yapabilen temel konularla ilgilenir. Diğer bir ayırıcı özelliği ise ekolojinin bir canlıya ait belirli organları ve bu organlardaki hayat süreçlerini değil, canlıların içinde bulundukları hayat ortamı ve diğer canlılarla olan karşılıklı ilişkilerini incelemesidir.

Bilindiği üzere baraj yapılan verimli topraklarda belli bir süre sonra suyun altında kalan toprağın üstü kumla dolar ve o toprak tarım açısından kullanılamayacak duruma gelir. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda yapılan hidroelektrik santralleri her ne kadar bizim yararımıza gibi görünse de yaratacağı olumsuz sonuçları göz ardı etmemek gerekir. Bu da insan açısından pek de iç açıcı görünmüyor. Böyle bir durumda var olan doğa tahrip olacak ve insan için yaralı olan bir sürü canlı su altında kalmış olacak. Şimdi söz konusu olan barajın yapılacağı yere Silvan’a gelelim. Silvan Barajı’nın sular altında bırakacağı yerlerden biri de Geliya Goderna Vadisi’dir… Geliya Goderne Vadisi insanlığın en eski yerleşim yerlerinden bir tanesidir. Bu yer insanlığın en eski yerleşim yerlerinden biri olmasıyla birlikte bir doğa harikasıdır. Doğa harikasının yanında kendi özünde çok değerli ve çok çeşitli endemik bitkileri barındırmaktadır.

Söz gelimi böyle bir yerin yok edilmesi hiç şüphesiz Silvan’ın değerlerinden doğa harikası yerlerinden birinin yok olmasına sebep olacak ve Silvan biraz daha geriye gitmiş olacaktır. Acaba Silvan’ın tarihi ve kültürü yok edildiği gibi doğa mirası da mı yok edilmek isteniyor? Silvan nerelere götürülmek isteniyor ve bunun yapılmasındaki asıl amaç nedir? Birilerinin en kısa zamanda bu duruma demesi gerekiyor. Silvan daha fazla yok edilmeden Silvan’ın koruma altına alınması için çaba sarf edilmesi gerekiyor. Silvan Barajı Babakaya tüneli inşaatı ödenek yoklu nedeniyle çalışmalar durduruldu. 250 işçinin işine son veridi. DSİ yetkilileri ise Baraj tünelinde çalışmaların aralıksız devam ettiğini ifade ediyor. Acaba DSİ yetkililerinin dışında mı gelişti bu işçilerin işlerine son verilmesi, Hükümet, DSİ ve Firma yetkilileri arasında nasıl bir iletişim kopukluğu yaşanıyor doğrusu bunu da herkes merak ediyor. Bir yandan çalışmalar devam ettiğini ifade edilmesi, diğer yandan 250 işçinin işine son verilmesinin ardından, sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları Silvan barajında çalışmalar aralıksız sürdüğünün ifade etmesi hangisi doğru acaba diye bizlerde kendi kendimize soru sormak zorunda kaldık. Hadi hayırlısı… Saygılarımla