Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelerde yaralar sarılmaya devam ederken geriye yitirilmiş mutlu, sıcak, yuvalardan korkunç ve hüzün dolu başarısız yapıların enkazları kaldı.

"Deprem öldürmez, Allah öldürür. O da eceli geleni. Depremde ölenler aynı anda Mars'ta bile olsalar yine öleceklerdi" diyerek, yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğinde ortaçağın başlarına giderek, doğa biliminde dahi "yazgıcılık" (kadercilik, fatalizm) ile "cebriyyecilik"i bütünleştirerek, akıl tutulmasıyla Allah’ı bile sorumlu tutup saçmalayanları bilim yuvası üniversitelerde barındırmaz, depremin nedenlerini bilimin ışığında öğrenir, Japonlar gibi doğayla dost olur, birlikte yaşamanın yollarını bulurduk.

Başarılı olsaydık, asla para karşılığında "imar barışı", "imar affı" diyerek çürük "ev"lere, bir bakıma "tabut"lara; "devletin şefkatli eli"nden söz ederek, "Maraş'ta 144 bin, Malatya'da 88 bin, Hatay'da 205 bin yurttaşımızın sorununu çözdük" diye sevinerek izin vermez, ölüme çağrı yapmazdık.

Başarılı olsaydık, asma köprüde halatın kopmasından kendisini sorumlu tutarak Mühendis Kishi Ryoichi gibi kendi canına kıyan şerefli, ahlaklı insanlar yetiştirirdik.Peki, onca yanlış ve ölümlere karşın, bırakın ölümü göze almayı, görevini bırakanlar var mı bu ülkede? Hiç yok. Oysa böyle bir deprem Avrupa'da, Japonya'da yaşansaydı, ülkeyi yönetenlerin hepsi siyaset etiği gereği kesinlikle çekip giderdi.

Sınıfta Kalanlar

Ülkemizdeki siyasal iktidar müdahale konusunda sınıfta kaldı. Depremden 72 saat sonra dahi, köylere neredeyse hiç ulaşılamadı, kentlerde ise insanlar hala sevdiklerini kazma ve küreklerle enkaz altından çıkarmaya çalışıyor ya da çaresizce enkazın başında iş makinalarının "mucize" yaratmasını bekliyor.

İnsan Dayanışma ile Yaşar!

Halkımız kendi yol ve yöntemleriyle bu yardımları bölgeye göndermeye devam ediyor. Engelleme çabalarına rağmen ülke halkları birbiriyle dayanışma içindeler. Ülkenin her yanından, siyasal partilerin yerel örgütleri, belediyeler, demokratik kitle örgütleri, sivil toplum örgütleri, yerel inisiyatifler, gençler, kadınlar kısaca tüm toplum tam bir dayanışma gösteriyor ve deprem bölgesindekilere, sıcak yemek, soğuktan korunma, hijyen ve barınma, enkaz kaldırma ekipleri başta olmak üzere her türden yardımı vermeye çalışıyor.