Geçen gün bir emar çektirmem gerekliydi. Çektirdim. Ne kadar kolay söyledim, çektirdim diye.
Yol yorgunluğu; Otobüs, metro, tekrar otobüs... Her birinin arasında da yaklaşık beş yüz metre. Hastaneye giriş o kata çık iki kat aşağıya in, İşlemler ayrı bir bölümde, emar ayrı bir bölümde.
Neyse çektirdim ama nefesim kesilmiş, adeta suyum çıkmıştı. Kapağı emar çektirdiğim hastanenin kafesine zor kapağı attım. Saat on yediye doğru olduğu için pek müşteri yoktu. Sadece köşe masada sanıyorum doktor olan beş kişi oturuyorlardı.
Yorgunluk çayımı yudumlarken konuşmalarına kulak kesildim.
Özetle anlatayım;
- Yahu Türkiye’de onca sorun varken CHP’nin kendine sorun ettiği bir tek şey var;
Varsa yoksa Ekrem İmamoğlu,
- Rusya-Ukrayna savaşı,
PKK’nin silah bırakma, kendini fesh etme gelişmesi,
Barış masası İstanbul’da kuruluyor,
Türkiye’de mülteciler ülkelerine dönecek mi?
- CHP bu konularda toplumu aydınlatması yerine, varsa yoksa Ekrem İmamoğlu.
- Ekonomi dibe vurmuş ama CHP’de öncelik İmamoğlu.
- İçeride binlerce siyasi mahkûm var ama CHP’de varsa yoksa İmamoğlu,
- Yıllardır haksız yere içeride yatan siyasiler varken CHP’de illede İmamoğlu.
Hele biri vardı ki;
- CHP’nin adı adeta İmamoğlu’nu koruma, kollama ve kurtarma partisi olmuş adeta.
Diyordu.
- Kısacası, CHP’nin gündeminde sadece Ekrem İmamoğlu var., bu olacak iş mi?
Bir diğeri;
Zamanında Bülent Ecevit’i düşürmeye çalışan TÜSİAT’ı, CHP’nin savunmasına bir anlam veremiyorum.
Diğer birii,
Ya; Çorba içerken üstümüze damlatıyorduk. Elaleme ayıp olmasın diye kameraları bantladık savunmasına ne dersiniz?
Bu da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e;
-Çok konuşuyor, her an konuşuyor, sürekli konuşuyor, uzun konuşuyor.
Ben bu konuşmalara hiç müdahil olmadım. Dedim ya yorgunluk.
Yorgunluk çayının ikincisini içtikten sonra kasaya doğru ilerleyip çayın bedeli atmış lirayı ödemeye gittim.
Yolda çok düşündüm bu adamlar ne kadar haklı?
Kararı siz sevgili okuyucularıma bırakıyorum.
Bütün bunları niye mi yazdım?
Belki bir yararı olur diye.
Ya işte böyle…
&
Bir söz de benden
Terör örgütlerinin silah bırakmasıyla ilgili dünyada örnekler var. İngiltere’de IRA, İspanya’da ETA, Kolombiya’da FARC, Endonezya’da AÇE örnekleri.
Lütfen okuyun. Olan biteni daha iyi anlayacaksınız.
&
Kulağa hoş gelen sözler
Güçlü beyinler fikirleri tartışır.
Ortalama beyinler olayları tartışır.
Zayıf beyinler kişileri tartışır. Sokrates
&
Kirveme öğütler
Kirvem; güvenmek, sevmekten çok daha önemlidir. İnsan güvendiğini sever. Güvenin bittiği yerde, sevgide kuş olup uçar gider.
&
Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;
Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
Dostça kalın.
HARBİYORUM
Recep Yılmaz
Gazeteci/Yazar
[email protected]
recepyilmaz21.blogspot.com
BİR DE SİZ BİR ŞEYLER SÖYLEYİN
Günaydın Türkiye.
Günaydın sevgili okurlarım.
Geçen gün bir emar çektirmem gerekliydi. Çektirdim. Ne kadar kolay söyledim, çektirdim diye.
Yol yorgunluğu; Otobüs, metro, tekrar otobüs... Her birinin arasında da yaklaşık beş yüz metre. Hastaneye giriş o kata çık iki kat aşağıya in, İşlemler ayrı bir bölümde, emar ayrı bir bölümde.
Neyse çektirdim ama nefesim kesilmiş, adeta suyum çıkmıştı. Kapağı emar çektirdiğim hastanenin kafesine zor kapağı attım. Saat on yediye doğru olduğu için pek müşteri yoktu. Sadece köşe masada sanıyorum doktor olan beş kişi oturuyorlardı.
Yorgunluk çayımı yudumlarken konuşmalarına kulak kesildim.
Özetle anlatayım;
- Yahu Türkiye’de onca sorun varken CHP’nin kendine sorun ettiği bir tek şey var;
Varsa yoksa Ekrem İmamoğlu,
- Rusya-Ukrayna savaşı,
PKK’nin silah bırakma, kendini fesh etme gelişmesi,
Barış masası İstanbul’da kuruluyor,
Türkiye’de mülteciler ülkelerine dönecek mi?
- CHP bu konularda toplumu aydınlatması yerine, varsa yoksa Ekrem İmamoğlu.
- Ekonomi dibe vurmuş ama CHP’de öncelik İmamoğlu.
- İçeride binlerce siyasi mahkûm var ama CHP’de varsa yoksa İmamoğlu,
- Yıllardır haksız yere içeride yatan siyasiler varken CHP’de illede İmamoğlu.
Hele biri vardı ki;
- CHP’nin adı adeta İmamoğlu’nu koruma, kollama ve kurtarma partisi olmuş adeta.
Diyordu.
- Kısacası, CHP’nin gündeminde sadece Ekrem İmamoğlu var., bu olacak iş mi?
Bir diğeri;
Zamanında Bülent Ecevit’i düşürmeye çalışan TÜSİAT’ı, CHP’nin savunmasına bir anlam veremiyorum.
Diğer birii,
Ya; Çorba içerken üstümüze damlatıyorduk. Elaleme ayıp olmasın diye kameraları bantladık savunmasına ne dersiniz?
Bu da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e;
-Çok konuşuyor, her an konuşuyor, sürekli konuşuyor, uzun konuşuyor.
Ben bu konuşmalara hiç müdahil olmadım. Dedim ya yorgunluk.
Yorgunluk çayının ikincisini içtikten sonra kasaya doğru ilerleyip çayın bedeli atmış lirayı ödemeye gittim.
Yolda çok düşündüm bu adamlar ne kadar haklı?
Kararı siz sevgili okuyucularıma bırakıyorum.
Bütün bunları niye mi yazdım?
Belki bir yararı olur diye.
Ya işte böyle…
&
Bir söz de benden
Terör örgütlerinin silah bırakmasıyla ilgili dünyada örnekler var. İngiltere’de IRA, İspanya’da ETA, Kolombiya’da FARC, Endonezya’da AÇE örnekleri.
Lütfen okuyun. Olan biteni daha iyi anlayacaksınız.
&
Kulağa hoş gelen sözler
Güçlü beyinler fikirleri tartışır.
Ortalama beyinler olayları tartışır.
Zayıf beyinler kişileri tartışır. Sokrates
&
Kirveme öğütler
Kirvem; güvenmek, sevmekten çok daha önemlidir. İnsan güvendiğini sever. Güvenin bittiği yerde, sevgide kuş olup uçar gider.
&
Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;
Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
Dostça kalın.
HARBİYORUM
Recep Yılmaz
Gazeteci/Yazar
[email protected]
recepyilmaz21.blogspot.com
BİR DE SİZ BİR ŞEYLER SÖYLEYİN
Günaydın Türkiye.
Günaydın sevgili okurlarım.
Geçen gün bir emar çektirmem gerekliydi. Çektirdim. Ne kadar kolay söyledim, çektirdim diye.
Yol yorgunluğu; Otobüs, metro, tekrar otobüs... Her birinin arasında da yaklaşık beş yüz metre. Hastaneye giriş o kata çık iki kat aşağıya in, İşlemler ayrı bir bölümde, emar ayrı bir bölümde.
Neyse çektirdim ama nefesim kesilmiş, adeta suyum çıkmıştı. Kapağı emar çektirdiğim hastanenin kafesine zor kapağı attım. Saat on yediye doğru olduğu için pek müşteri yoktu. Sadece köşe masada sanıyorum doktor olan beş kişi oturuyorlardı.
Yorgunluk çayımı yudumlarken konuşmalarına kulak kesildim.
Özetle anlatayım;
- Yahu Türkiye’de onca sorun varken CHP’nin kendine sorun ettiği bir tek şey var;
Varsa yoksa Ekrem İmamoğlu,
- Rusya-Ukrayna savaşı,
PKK’nin silah bırakma, kendini fesh etme gelişmesi,
Barış masası İstanbul’da kuruluyor,
Türkiye’de mülteciler ülkelerine dönecek mi?
- CHP bu konularda toplumu aydınlatması yerine, varsa yoksa Ekrem İmamoğlu.
- Ekonomi dibe vurmuş ama CHP’de öncelik İmamoğlu.
- İçeride binlerce siyasi mahkûm var ama CHP’de varsa yoksa İmamoğlu,
- Yıllardır haksız yere içeride yatan siyasiler varken CHP’de illede İmamoğlu.
Hele biri vardı ki;
- CHP’nin adı adeta İmamoğlu’nu koruma, kollama ve kurtarma partisi olmuş adeta.
Diyordu.
- Kısacası, CHP’nin gündeminde sadece Ekrem İmamoğlu var., bu olacak iş mi?
Bir diğeri;
Zamanında Bülent Ecevit’i düşürmeye çalışan TÜSİAT’ı, CHP’nin savunmasına bir anlam veremiyorum.
Diğer birii,
Ya; Çorba içerken üstümüze damlatıyorduk. Elaleme ayıp olmasın diye kameraları bantladık savunmasına ne dersiniz?
Bu da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e;
-Çok konuşuyor, her an konuşuyor, sürekli konuşuyor, uzun konuşuyor.
Ben bu konuşmalara hiç müdahil olmadım. Dedim ya yorgunluk.
Yorgunluk çayının ikincisini içtikten sonra kasaya doğru ilerleyip çayın bedeli atmış lirayı ödemeye gittim.
Yolda çok düşündüm bu adamlar ne kadar haklı?
Kararı siz sevgili okuyucularıma bırakıyorum.
Bütün bunları niye mi yazdım?
Belki bir yararı olur diye.
Ya işte böyle…
&
Bir söz de benden
Terör örgütlerinin silah bırakmasıyla ilgili dünyada örnekler var. İngiltere’de IRA, İspanya’da ETA, Kolombiya’da FARC, Endonezya’da AÇE örnekleri.
Lütfen okuyun. Olan biteni daha iyi anlayacaksınız.
&
Kulağa hoş gelen sözler
Güçlü beyinler fikirleri tartışır.
Ortalama beyinler olayları tartışır.
Zayıf beyinler kişileri tartışır. Sokrates
&
Kirveme öğütler
Kirvem; güvenmek, sevmekten çok daha önemlidir. İnsan güvendiğini sever. Güvenin bittiği yerde, sevgide kuş olup uçar gider.
&
Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;
Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
Dostça kalın.