İki çeşit şiddet vardır. Bunlar eğitici ve yıkıcı şiddettir. İkisi de en uç noktadadır. Eğitici şiddet toplumlarda ve bireylerde çoğunlukla kabul edilen şiddet türüdür. Soyut veya somut türleri vardır ve şiddetin her türlüsü acı verir.

Bireyler ya da toplumlar hızlıca istenilen türe, bakış açısına ve yola adapte olmak için ister istemez şiddete başvurur. Çünkü başka bir yol yoktur. İnsanlığın kökeninde şiddet vardır. Şiddetle terbiye edildik ve insanlık medeniyeti şiddetle yükseldi.
Eğitici soyut şiddet fikirler ideolojiler ile olur, bilgi verir ve pekiştirir. Eğitici fiziksel şiddet ise soyut bilgi aktarımının daha az olduğu bunun yanında fiziksel temas ile acı verilerek pekiştirilir ve kalıcı bilgi edinilir.  Bu yöntem dini eğitimlerde sıkla kullanılan yöntemdir. Rus kültüründe ise sözlü uyarıdan anlamayanlara enseye vurma en çok kullanılır.

Yıkıcı şiddete gelecek olursak hiçbir bilgi aktarımı olmadan fikriyattan uzak sadece bilgi aktarımının uzun sürdüğünü savunarak sorunları veya fikriyatları zorla dayatarak, eğer dayatma kabul edilmez ise fiziksel hasar verme amaçlı verilen şiddettir. Örnek olarak dünya savaşlarını gösterebiliriz. Şiddet ile var olduk, geliştik ve yok olacağız.
“Koyunlar ömrünü kurttan korkarak geçirir, halbulki yiyen çobandır.” Thomas Hobbes