“Be xamoşîtelet derya bûm, Le xûxaycîhanêazadbûm.” “Sessizliğinin tecellisinde deniz oldum, Dünyanın kargaşasından özgür oldum.”
Bu yazı,susturulmuş bir dilin ve bastırılmış bir hafızanın yeniden konuşma çabasına tanıklık ediyor. Mehmed Uzun’un edebiyatı, Kürt halkının bastırılmış sesini, yazının içinden yeniden kuran bir bilin...
“Gündüz düş kuranlar, yalnızca gece düş görenlerin kaçırdığı birçok şeyin farkındadır.”
Kafka’nın metinleri, modernliğin yalnızlığını aşan bir derinlikte, sürgünlükle kutsallık arasındaki kırılmayı anlatır.
Kavramak… Sözlükte basit bir fiil gibi görünür. Ama aslında, iktidarın en eski reflekslerinden biridir. Bir şeyi kavradığında, onu ele geçirirsin. Kavramak, bir şeye temas etmek değil, onu sınırlama...
Düşünmek, yalnızca aklın değil; kalbin, yaraların, hatıraların da işidir. Hissetmekse bazen bir direniştir. Diyarbakır’da her ikisi de yaşamanın yollarıdır.
Gogol’un Palto’sundan başlayan ve Dostoyevski, Tolstoy, Çehov ile Gorki’nin kaleminde büyüyen Rus edebiyatı, yoksulların çığlığını tarihe kazıyarak çarlık düzenine karşı Ekim Devrim’ini başlatan kıvıl...
Sanat ile bilimin kaderi çoğu zaman aynı odada yazılır. Rembrandt’ın Dr. Nicolaes Tulp’un Anatomi Dersi (1632) yalnızca bir tablo değildir; bilginin sahneye çıktığı, bedenin çözümlenerek yeniden anlam...
Bu bağlantı sizi https://www.guneydoguekspres.com dışındaki bir siteye yönlendiriyor.