2 gün önce 12.55 civarında 6.2 büyüklüğünde gerçekleşen deprem ile İstanbul halkı kendini apar topar sokaklara attı.

Uzmanlar, İstanbul’daki böylesi bir depremin olabileceğini ve bir an önce önlemlerin alınmasını söyleyerek defalarca yetkililere seslenmişti ve seslenmeye devam ediyor.

Çünkü İstanbul’un olası bir depreme ne jeolojik alt yapısının ne de demografik yapısının hazırlıklı olmadığını biliyoruz.

Bu tür risk oluşturan haberleri ve yazıları çok okudunuz, okuduk farkındayım.

Ama…

2023 7.7 Kahramanmaraş depremini yaşamış biri olarak görüyorum ki üzerinde durulması gereken bazı konular hiç değişmemiş.

İletişim mi? Çöktü.

Şöyle ki; İstanbul’da deprem haberini aldıktan sonra, son durumu öğrenmek için yakınlarımı aradığımda 1 saat boyunca telefonları düşmedi, çalmadı bile.

Whatsapp uygulamasından aramak zorunda kaldım.

Yıllardır hizmet kalitesinin daha iyi olması vaadiyle yüksek fiyat ödediğimiz operatör şirketlerine sesleniyorum!

Bugün değilse ne zaman hizmet vereceksiniz?

Bu tür yaşanan aksamalar ilk değil.

Ulaştırma Bakanın da Türkiye’den bir internetin Suriye’ye verilmesi konusunda çalışma yapıldığını söylemesi de cabası.

Suriye’ye internet desteği sağlanmasından önce kendi ülkemizdeki çöken internet alt yapı sorununu çözmemiz gerekmez mi? soruyorum size.

İstanbul toplanma alanları ve koordinasyon mu? O da eksik.

Sosyal medya üzerinden yapılan yardım çağrıları, resmi açıklamalardan daha önce ulaşıyor insanlara.

Ders alınmadıkça acılar büyüyor.2023’te yaşadığımız Kahramanmaraş depremi sonrası herkes aynı şeyi söyledi: “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.” Ama her şey aynı kaldı. Biz yine hazırlıksız, yine dağınık, yine çaresiz yakalandık.

Bu yazıyı okuyan herkese soruyorum: Depremin kaçınılmaz olduğunu biliyoruz. Peki bu çaresizlik neden? İletişim çöktü, ulaşım felç oldu, yardım geç kaldı, bilgi akışı sekteye uğradı. Bunların hiçbiri ilk kez yaşanmadı ama hâlâ çözülemedi.

Ve tüm bu aksaklıklar yaşanırken, başka bir ülkeye internet desteği sağlamayı gündeme getirmek ne kadar mantıklı? Önce kendi evimizi sağlamlaştırmalıyız. Önce kendi halkımızın güvenliğini ve iletişimini garanti altına almalıyız.

Artık manzaranın değişmesini ve bir an önce büyük İstanbul depremi için hazırlıklara başlanılmasını istiyoruz.