Günaydın Türkiye. Günaydın sevgili okurlarım. Her Diyarbekir’e geldiğimde öncelikle Sur içini doyasıya gezerim. Daha sonra yeni şehir kısmını sindire sindire dolaşırım.
Bu defasında tersini yaptım.
Öncesinde Camlı Terası dolaştım. Gezmez olaydım. Lavaboya girdim. Pislikten, kokudan geçilmiyordu.
Hele hele oturma alanı çöplük gibiydi adeta. Sorunlu kişiyi aradım şu anda burada değil dediler. İnatla bekledim. Daha sonra orada çalışanlardan biri Abi sorumlu kişi kapıda ayakta duruyor dedi.
Yanına yanaştım, buradan sorumlu kişi siz misiniz dedim, o da evet benim.
Hiç tuvalete girdiniz mi dedim. Günde üç dört kez kontrol ediyorum dedi. O zaman birde ikimiz kontrol edelim dedim.
Bana siz kimsiniz dedi.
Ben gazeteciyim dedim. Hele şu yerlerin haline bakın?
Çerden çöpten geçilmiyor.
Abi insanlarımız çok dikkatsiz dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Emrullah Gördük Bey hemen telefona sarıldı ve benim duyacağım şekilde sesini açarak Cam Terasın sorumlusuna benim anlattıklarımı anlattı ve hesap sordu.
Bu bir.
Ayrıca 75inci caddede ağaçlar elektrik direklerini sarmış, caddeyi karanlıkta bırakmış.
Bu iki
Ve de caddeleri buluşturan göbeklerinin harap halleri, bakımsızlıktan solan çiçekleri, sararan yeşillikleri anlattım.
Bu iki.
Bu kez de aynı şekilde Park ve Bahçeler sorumlusunu aradı; hemen bu gün caddenin ağaçlarını kısaltmalarını istedi.
Ayrıca Diyarbakır’ın UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan tarihi surlardaki işgalin dozu her geçen güç artıyor. Kent tarihinin en önemli simgelerinden biri olan tarihi surlarda son zamanlarda koruma bilinci yok olmuş durumda.. Bazı burçlarda açılan kafeler, işgalin dozunu arttırmış.. Saraykapı’da bulunan Hz. Süleyman Camisi karşısındaki burçta açılan kafe, bununla yetinmeyerek surların üstüne de masa ve sandalye atmışlar.
TARİH VE KÜLTÜR İŞGAL NEDENİYLE CAN ÇEKİŞİYOR
Tarihi ve kültürel önemi ile kentin göz bebeği olan surlar işgal nedeniyle adeta can çekişiyor. Surların üstüne masa ve sandalye yerleştirerek ziyaretçilere “manzaralı oturma alanı” sunmaya başlayan işletmenin bu girişimi tepkiyle karşılandı. Bu durumun hem yapısal tahribata hem de kültürel mirasın ticari amaçla kullanılmasına yol açabileceği uyarısında bulunan uzmanlar surların, özgün dokuya zarar verilmemesi için özel koruma statüsüne sahip olduğunu hatırlatıyor.
Bu üç.
Emrullah Gördük beyin sıcağı sıcağına olaylara müdahale etmesi gönlümü serinletmesi, sorumluluk anlayışı beni çok ama çok memnun etmişti.
Hele; Ayrıca Diyarbakır’ın UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan tarihi surlardaki işgalin dozu her geçen güç artıyor. Kent tarihinin en önemli simgelerinden biri olan tarihi surlarda son zamanlarda koruma bilinci yok olmuş durumda.. Bazı burçlarda açılan kafeler, işgalin dozunu arttırmış.. Saraykapı’da bulunan Hz. Süleyman Camisi karşısındaki burçta açılan kafe, bununla yetinmeyerek surların üstüne de masa ve sandalye atmışlar.
TARİH VE KÜLTÜR İŞGAL NEDENİYLE CAN ÇEKİŞİYOR
Tarihi ve kültürel önemi ile kentin göz bebeği olan surlar işgal nedeniyle adeta can çekişiyor. Surların üstüne masa ve sandalye yerleştirerek ziyaretçilere “manzaralı oturma alanı” sunmaya başlayan işletmenin bu girişimi tepkiyle karşılandyor. Bu durumun hem yapısal tahribata hem de kültürel mirasın ticari amaçla kullanılmasına yol açabileceği uyarısında bulunan uzmanlar surların, özgün dokuya zarar verilmemesi için özel koruma statüsüne sahip olduğunu belirtmek isterim.
Bu dört.
Sur içindeki seyyar satıcılar ve kaldırımları işgal eden dükkan sahipler kaldırımlarda yaya geçitlerine olanak vermemelerine izin verilmemesi için gereken yapılmalıdır.
Bu beş.
Diyarbekir restorasyon nedeniyle kapatılan ve çalışmaların yarıda kaldığı tarihi KEÇİ BURCU TURİSTLERE VE YERLİ ZİYARETÇİLERE KAPALI DURUYOR.
Bu kadim şehre yapılacak bir ihanettir. Yazıktır. Günahtır.
Bu da Altı
Daha devam edeceğim
&
Ve yazıma çoğu kez olduğu gibi bir şiirimle son veriyorum.
ÇARESİZ
Söyleye söyleye
Başımda kalmadı saç.
Diyarbekir çaresiz,
Diyarbekir hizmete aç,
Diyarbekir dertli,
Diyarbekir be ilaç
&
Gelelim “Dilimde tüy bitinceye kadar” yazacaklarıma;
Anzele, büyük bir balıklı göl haline getirilip, turizme kazandırılsın.
Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi MÜZEYE dönüştürülsün.
İyi bir hafta geçirmeniz dileğiyle.
Dostça kalın.