İyi Parti Lideri Meral Akşener’in “Başbakanlığa Talibim” demesinin ardından bugün de Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun da başbakanlığa talip olduğu açıklandı. Öyle anlaşılıyor ki, bu koltuğun önümüzdeki günlerde taliplerinin daha da artacağını söyleyebiliriz. Peki Cumhurbaşkanlığına kim talip?

Evet bu sorunun cevabı hala bulunmuş değil, ancak cumhurbaşkanlığı koltuğuna kolayca talibin çıkamayacağını diyebiliriz. Hali hazırda CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu koltuk için iyice ısındığını söyleyebiliriz. İşin içinden bir oyun çıkmazsa Kılıçdaroğlu’nun ısınma turlarından anlaşıldığına göre Millet İttifakının adayının o olduğu gözükmektedir.

Fakat sanki Sayın Kılıçdaroğu’nu ittifakın başta gelen bileşeni İYİ Parti ve diğerleri de istemiyorlar. Zira bir süre önce Meral Hanım, ya İmamoğlu ya da Yavaş, bu arkadaşlardan hangisi olursa kabulümüzdür demeye getirdi. Meral Hanım bu çıkışla ana muhalefet liderini es mi geçti acaba? Saadet Partisinin lideri de bu konuda suskun kalmayı tercih eden bir açıklama yaptı.

Hal böyle iken Kılıçdaroğlu’nun partisi de genel başkanlarının aday olmasını gerektiren açıklamalardan uzak kaldı. Tabi hassa bir konu ve partisinin bu konuda açıklamalarda bulunmamasını elbette Kemal Bey’in bilgisi dahilinde hatta bu durumu o takdir ediyor da diyebiliriz.

Başbakanlık Koltuğuna Talip Olmak Neden Hassas Değil?

Cumhurbaşkanlığına Aday Olmak Hassas bir Durumsa başbakanlığa aday olma durumu neden o kadar hassas değil? Asıl sorulması gereken soru ve cevaplandırılması gerek soru da bu değil mi?

Belik de önümüzdeki günlerde başbakanlığa talip olduğunu söyleyenler de ortadan kaybolacak. Çünkü ortada ne fol var ne yumurta deyimi olmayan bir koltuğun talibi olmak bekara karı boşamakla eş anlama gelmiyor mu?

Galiba cumhurbaşkanlığı koltuğu ateşten gömlek halini almış. Çünkü Millet İttifakı cephesinden ve yaptırdığı anketlerden anlaşıldığına göre mevcut iktidar iyice aşınmış, bununla kalmamış yıpranmış ve kaybetmiş. Hatta Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın artık sayılı günleri kalmış. Madem böyle, iktidarın bir parça yıprandığı bir gerçek, neden hala adayın kim olacağı açıklanmıyor? Bir madem daha…madem iktidar kaybetmiş aday kim olursa olsun kazanacak. Neden hala bu olursa kazanılamayabilir, şu olursa kazanılabilir ikileminde muhalefet cephesi.

Gerçek muhalefet cephesinin düşündüğü gibi olsa, cumhurbaşkanlığı adayının bir türlü netleştirilememesi ya da bu koltuğu bir türlü paylaştırılamaması kendilerine inanan seçmenlerin güvensizliğine yol açacak. Yaşanan bu durum seçmen nezdinde “ödleklik” veya “egoizm” ile yaftalanacak. Bu da seçime doğru gidilen yolda muhalefet cephesinin aşınmasına neden olacak.

Erdoğan’ın Karşısına Çıkmaktan Korkuluyor mu?

Bir de şu ihtimal ortaya çıkabilir ki, acaba Sayın Erdoğan’a rakip olmaktan korkuyorlar mı? Eğer bu durum varsa o zaman ismi cismi duyulmamış birisini bulur, onu aday yapacaklar. Bu kişiye deçeşitli kılıflar bulurlar. Örneğin “yıpranmamış”, “tertemiz” , “siyasi etik zengini” vs…

Yukarıda belirtildiği gibi böyle bir formül bulunursa Millet İttifakında yer alan bütün partilerin genel başkanları kendi koltuğunu korumuş olacak. Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybederlerse sittin sene muhalefette kalacaklar.

Halbuki muhalefet cephesinin artık zaman kaybı gibi bir lüksü yok. Artık adayları kimse seçmene tanıtılmasının vakti zamanı gelmiş geçiyor da! Halkın bilmecelerle uğraşacak vakti de kalmamış. Cumhurbaşkanlığı için en uygun aday ana muhalefet partisinin lideri Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Hiç uzağa gitmelerine gerek yoktur. Yapacakları tek şey bunun ilanını yapmaktır. Zaten bu ilan verilirse yapılacak olan hesap kitap ancak buna göre yapılır ve bu süreç böylece tamamlanmış olur.

Hali hazırda Kemal Bey için tek handikap son tezkereye “Hayır” demiş olması. Çünkü Millet İttifakının diğer bileşenleri bunu nasıl sindirecek sıkıntısı vardır. Tabi burası Türkiye, çok kısa bir zaman dilimi içerisinde hemen her şeyin olabildiği bir coğrafya. Siyasi duruşu belirleyen artık dış dinamikler, bulunduğunuz ülke değil bulunduğunuz bölgenin dinamikleriyle kuşatılmışsınız da ondan.

Saygıyla…