Büyükşehir Belediyesi, nüfusu 750 binin üzerinde olan illerde kurulan ve ilin tamamına hizmet vermek amacıyla oluşturulan bir yapıdır.

Türkiye'de 2024 yılı itibarıyla 30 büyükşehir belediyesi bulunmaktadır. Tabi Diyarbakır Belediyesi de, 504 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 28.12.1993 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi statüsüne dönüştürüldü.

Nüfusu 2 milyona ulaşmak üzere olan Diyarbakır, her geçen gün hem büyüyor ve göç alıyor hem de sürekli bir yapılaşma içinde. Bu durumun ‘yaşanabilir’ bir şekilde olup olmaması başka bir yazı konusu. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin alt kademe belediyelerinin nüfus oranları bile birçok ilden fazla konumundadır.

Diyarbakır’ın 4 tane alt kademe belediyesi var. Kayapınar, Yenişehir, Sur ve Bağlar. Bunlardan Kayapınar ilçesinin nüfusu 440 bin 886’dır. Ziyadesiyle fazla bir sayı.

Bağlar ilçesi de bundan aşağıya kalır değil zira 397.661 kişi yaşamaktadır.

İyi güzel ama bunca nüfusun yaşadığı ilçelerin tek bir ilçe olarak kalması, hizmetlerin yeterli ve zamanında yapılmasını ciddi şekilde engellemiyor mu diye merak ederdim hep.

Geçen gün, gazeteci arkadaşım Veli Baltaci ile birlikte Oğlaklı taraflarına gittik.

Bildiğiniz yeni bir şehir yapılmış orada. Sorduk Bağlar ilçesi sınırları içinde bulunuyor.

Ve hatırı sayılı ‘sanayi’ tesisleri de burada bulunuyor.

Tabi sadece Oğlaklı değil, başka alanlarda da yeni yapılaşmalar var.

400 bine yaklaşan nüfusu ile Bağlar ilçesinin artık buraya yetemeyebileceğini düşünen bir tek ben değilimdir eminim.

Seyrantepe’den Silvan’a doğru gidilen yolun sağ ve sol taraflarında da yeni yerleşim alanlarının açılmış olması gözlerimize çarpmakta.

Orası Yenişehir ilçesine bağlıdır. Yenişehir ilçesinin nüfusu da 228 bin 570 bin.

Geniş bir alana yayılan bu ilçelerin mevcut şekilde yönetilmesinin zorluğu, özellikle burada yaşayan insanların malumu.

Bu malumluk hepimizin malumu aslında.

Peki ne yapılmalıdır?

Kanunları ve maddeleri bilen biri değilim. Ama bilenler vardır. Şimdi bir büyükşehir içinde birden fazla alt kademe belediyelerin olması için neler lazım acaba diye sormak gerek?

Belli bir nüfus oranı lazımsa şayet, sanırım birçok il nüfusunu geride bırakan saydığım alt kademelerin bunu ziyadesiyle hak ettiğini düşünüyorum.

Adem-i merkeziyetçilikten şikayet edenler olarak, 440 bin nüfuslu bir ilçenin tek belediyeden yönetilmesi son derece zor olsa gerek.

Bunu en çok oralarda ikamet eden insanlar hisseder. Aynı şekilde bu zorluklarla baş etmeye çabalayan belediye yetkilileri de öyle.

O halde, niye bir kamuoyu oluşturulmuyor da alt kademeden 4 belediyenin koca Diyarbakır’a yetmediğini haykırmıyoruz?

Bunun bir prosedürünün olabileceğini tahmin ediyorum. Bunun için bugüne kadar, özellikle siyasilerimiz tarafından bir başvurunun yapılıp yapılmadığını bilmek isteriz.

Hepimiz artık yavaş yavaş, kentimizin bazı durumlarından şikayet ediyoruz.

Metropolleşmek böyle bir şey tabi.

Kentler büyüdükçe sorunları fazlalaşır, sorunlar da şikayetleri getirir beraberinde.

Trafiğinden mesela, çevre temizliğinden, şehrin giriş ve çıkışlarındaki sıfır albeniden, yolların dar ve sağlıksız oluşundan ve uzayıp giden bir liste muhtemelen.

Sadece şikayet etmek hiçbir keyfe kafi gelmez.

Müdahil olmak gerek.

Bu kenti sevmek herkesin hakkı ve haddir.

Ama kuru kuruya sevmek yeterli değil bence, kentimizi daha yaşanılır kılmak adına yetkili yetkisiz hepimiz bir şeyler yapmalıyız.

İyi şeyler yapmalıyız, güzel şeyler.