Algıda seçiciliğe inana biriyim. Bizim sitede, uzun bir süredir Alzheimer hastası olduğunu bildiğim bir komşumuz var. Samiye teyze.
Samiye teyzeyi hepimiz severiz site olarak. Sağlıklı olduğu dönemde sürekli bizleri sorar severdi.
Nedir bu Alzheimer diye bir süredir aklımdaydı. Hepimiz yaşlı adayı ve her an bir hastalığın pençesine düşebiliriz.
Bu vesile ile bu yazıda konu hakkında birkaç kelam etmek istedim.
Alzheimer, genellikle yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan nörodejeneratif bir hastalıktır. Beyin dokusundaki incelme bellek, konuşma ve motor becerilerde bozukluklar olarak kendini gösteriyor. Böylece davranış ve düşünme becerileri etkilenir ve giderek geriler.
Ve bununla birlikte, hastalarda hareket kabiliyeti de eksilir.
65 yaşından sonra daha sık görülür. İlk evrede basit unutkanlıklar olarak ortaya çıktığından hastalığın tespitinde gecikme olabiliyor.
Maalesef ki, Alzheimer hastalığının kesin tedavisi yoktur. Ancak ilerlemesi yavaşlatılabilir. Ama tüm hastalıklarda olduğu gibi burada da erken tanı çok önemlidir.
Dünyada ortalama 44 milyon civarında Alzheimer hastası bulunmaktadır ve her yıl 7 milyondan fazla kişi Alzheimer hastalığına yakalanmaktadır. Sayılar korkunç değil mi?
Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir sağlık sorunu olarak tanımlanmıştır.
Hastanın içinde bulunduğu evreye göre değişiklik gösterse de genel olarak ‘Bellek kaybı, dil becerilerinde kayıp, görsel-mekânsal becerilerde gerileme, soyut düşünme ve yargıda bozukluk, kişilik ve davranış değişiklikleri, kendi kendine bakmada yetersizlik ve fiziksel işlev kayıpları en sık karşılaşılan belirtilerdir.
Erken yaşta gelişen Alzheimer’de genetik faktörlerin etkisi daha yüksektir. Alkol, sigara, madde kullanımı, hareketsiz yaşam, olumsuz hayat koşulları ve kötü beslenme ile birlikte kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon ve obezite de Alzheimer riskini arttırmaktadır. Kadınlar, erkeklerden daha yüksek risk altındadır.
Risk faktörlerinden birden fazlasına sahip olan yaşlıların yakından takip edilmesi son derece hayatidir.
Maalesef ki Alzheimer’i ortadan kaldıran ya da ilerlemesini durduran kesin bir tedavi yöntemi yoktur.
Egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, alkol, sigara ve madde kullanımından uzak durmak bu hastalığın ortaya çıkmasını geciktirmek açısından önemli yöntemlerdir.
Hayatın karşımıza ne zaman neyi çıkartacağını bilemiyoruz. O yüzden sürekli kendimizi ve bizimle yakından ilgisi olan insanların takip edilmesi çok önemlidir. Çağımızın bu korkunç hastalığına karşı tetikte olmak, kötü sonuçlarla karşılaşmayı önleyebilir.
Sağlıklı günler olsun.