RojinKabaiş, 27 Eylül 2024’te Diyarbakır’dan Van’a üniversite eğitimi için gitmişti.

Çevresinde sevilen ve güleryüzlülüğü ile tanınıyordu.

Hayalleri ve umutları vardı.

Çocukları çok sevdiği, okumak istediği bölümden belliydi.

Çocuklarla ilgilenecek, gelişimlerine yardım edecek, hayata hazırlanmalarına omuz verecekti.

Van’a gittikten, 18 gün sonra Van Gölü sahilinde ölü bulunmuştu.

O dönem ölüm, ilk etapta nedeni ‘suda boğulma’ olarak açıklanmıştı, daha sonra da ‘intihar’ iddiaları gündeme gelmişti. Ancak aile çok iyi şekilde tanıdıkları kızlarının ‘intihar’ gibi bir işe kalkışacaklarına zerrece ihtimal vermediler.

Bunun düpedüz bir intihar olduğu konusunda herkes hemfikir.

Babasının çaldığı kapı, başvurmadığı kurum ve derdini dökmediği kucak kalmadı.

Ama her defasında, sessiz bir duvara çarptı bu feryadı.

Rojin’in babası, herkesin bu cinayeti bir şekilde örtbas ettiğini söyleyip duruyor.

Babalar ve anneler anlarlar çocuklarının başlarına gelen her şeyi.

Bunun bilimsel bir yanı yoksa da duygusal yanı vardır.

Aylarca süren koşuşturmaca, itiraz, isyan ve çalışmalardan sonra dosyaya konulan yeni bir raporla bir cevap bulmuş oluyor. Dosyada “RojinKabaiş’in vajinal iç bölgesi ve göğüs kısmında iki ayrı erkeğe ait DNA bulunduğu belirlendi” gibi bir ifade kullanıldı.

Bu açıklamayı okur okumaz, başımı ellerimin arasına koyup, bir an, Rojin’in anne ve babasını düşündüm.

Allah’ım, bu nasıl bir eziyet.

Ve evet, aylardır Rojin’in babasının feryadı yer buldu diyebiliriz.

Ortada cinayete açıklıkla yorumlanacak bir durum var.

Anlaşılan o ki, rapora eklenen bu son durum bir şekilde ‘gizlenmiş’.

Ve ancak bu zamana kadar saklayabildiler.

Kim, ne için sakladı.

Bunu hem ailenin hem de kamuoyunun bilmeye hakkı vardır.

Diyarbakır ve Van Barosu, eksik raporlama nedeniyle suç duyurusunda bulundu.

Üniversitenin de yurdun da kızına sahip çıkmadığını söyleyen baba Nizamettin Kabaiş, “Ailece perişanız, bir senedir acı çekiyoruz. Katiller bulunmazsa tekrar Ankara’ya gidip Meclis kapısında oturacağım, Cumhurbaşkanı ile görüşmeye çalışacağım. Artık Rojin geri gelmez ama katiller yakalansın” diyerek isyanını dile getiriyor.

Hepimizin, herkesin bu cinayete sessiz kalmaması gerekiyor.

Rojin’e ne oldu demekten uzak durmamalıyız.

Rojin’e olanları gizleyenler de en az katiller kadar suçludurlar.