Başlık, bir temenni ve bir durum belirlemesi. Diyarbakır’ın kültür ve sanata olan bağlılığı ve hatta yön verişi dillere destandır.
Kimileri, kültür ve sanat etkinliklerini sadece ’davul zurna eşliğinde govend oynamak’ olarak algılayabilir.
Külliyen yanlış bir algıdır.
Resmi ve çok daha geniş katılımlı kültür sanat faaliyetlerle 1999 yılından sonra tanıştık. Yerel yönetimleri Kürtler kazandıktan sonra birçok konuda olduğu gibi kültür sanat organizasyonlarına da önemli adımlar attık.
Düşünebiliyor musunuz?
Koca Aram Tigran, bu kentte gelmiş ve doyunca şarkılar okumuştu. Ama doyamamıştık.
Daha geniş çerçevede CiwanHaco Batman’a gelmişti mesela. Sevinç ve heyecanın nirvanaya ulaştığı zamanlardı.
Sonra kayyum idareleri olunca bir süre tamamen durduruldu o etkinlikler.
Bir süre sonra başka isimler altında, tamamen yabancısı olduğumuz sesler ve yüzler geldi şehrimize.
Neyse kötü geçmişleri es geçelim.
Şimdi yeniden kültür sanat etkinlikleri başlıyor.
Eylül ayının 12 -13 -14’ünde ‘Kültür Sanat Günleri’ kapsamında resim, fotoğraf sergisi, tiyatro, şiir dinletileri ve konserler Diyarbakırlılarla buluşacak.
Festival, Ofis Sanat Sokağı’nda düzenlenecek ve üç gün boyunca her yaş grubuna hitap eden içerikleriyle Diyarbakırlıların dikkatine sunulacak.
Bu etkinlikler, her gün saat 10.00’da başlayacak, akşam saatlerine kadar devam edecek.
Sanatın ve toplumsal farkındalıkların buluşması belki de en çok Diyarbakır’a yakışır aslında.
Festival resim sergisiyle başlayacak.
Gün içerisinde de, coğrafyamızın kanayan yarası olan kadına yönelik şiddet konulu önemli bir seminer olacak.
Bakın gördünüz mü?
Sadece şarkı, dans, dinleti ve açılışlar değil toplumun en önemli ve kanayan yarası da konuşulacak.
Diyarbakır’ın farkı da bu işte.
Mesela festival kapsamında, ‘kadın portrelerinden’ oluşan bir fotoğraf sergisi sanatseverlerle buluşacak.
Hayatın adını koyan kadın, adı konmuş hayatın güzel yaşanmasının başrolündeki kadın…
Tasarruf tedbirleri gerekçesi ile festivalin zamanı ve katılımcıları konusunda engellemeler var sanırım.
Yoksa daha uzun zamana yayılıp daha anlamlı etkinliklerin yanında, insanlarımızın görmek istediği sanatçıların konserleri olabilirdi.
Ama olacak yavaş yavaş.
Festival, ‘Sanatın, müziğin ve kültürel buluşmaların adresi olacak niteliğinde olduğu için her katılsın, hepimiz katılalım.
Şehre Sanat Geliyor, Hoş Gelsin …