Bu başlık cümlesi tarihin en güçlü, korkusuz, fedakâr kişiliklerinden birine ait. Bu sözler Koba’ya, tanınan adıyla Josef Stalin’e ait. Bu durum ile Stalin’in ikinci dünya harbinde, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği adına gösterdiği büyük fedakarlığı aktarmak istedim.

Demir yumruklu güçlü Stalin, ikinci dünya harbinde Almanlar ile anlaşmasıyla Sovyetlerin sınırlarını güvende tutup ana yurt Rusya coğrafyasında halklara en iyi şekilde hizmet vermeye çalışırken, faşist mihver devletlerinin saldırısına uğradı. Saldırı haberinde dahi, saldırıya inanmamış, teyit ettirerek zaman kaybı olmuştur. Güçlü Kızıl Ordu iletişimsiz ve ordu komutansız saldırıyı karşılamıştır. Barbarossa Harekâtı adıyla adlandırılan bu harekat mihver devletlerinin iyi organize olmuş, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ile saldırmazlık anlaşması yaptıktan sonra planlamaya koyulduğu sonradan anlaşılmıştır.

Bu harekatı kısaca anlatmamın nedeni Stalin’in Kızıl Ordu’daki öz oğlu olan Topçu Teğmen Yukav Çugaşvili, bu harekat kapsamında Smolensk Muharebesi’nde esir olarak Almanların düşmüştür. Faşist Hitler Yukav’ın planları vardı. Önceleri babası aleyhinde propaganda amaçlı konuşmasını istedi.

Bunun karşılığında kendisine zarar verilmeyeceğini ve mal mülk verileceğini söyledi. Yukav ise bu teklifleri kesin ve katı olarak reddedi. Üstüne Nazi liderine ve Nazilere hakaretlerde bulundu.

Hitler bu yol ile elindeki Yukav’ı kullanamayacağını anlayınca daha sonraları Stalingrad Muharebesi’nde esir düşen Mareşal Friedrich Paulus’u geri almak maksatlı Sovyetlere takas teklifinde bulundu. Alman savaş töresine göre bir mareşal esir duramaz. Hitler, Stalingrad muhaberesinde Friedrich Paulus teslim olmak isteğine karşılık onu mareşalliğe yükselterek, “ya zafer ya ölüm” direktifini dayatmıştır. Fakat Friedrich Paulus’un savaşı kazanamaması durumunda mareşal olduğu için intihar etmesini kapalı bir anlamla istemiştir. Friedrich Paulus bunu uygulamamış ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne esir düşmüştür.

Faşist Hitler esir tutuğu Stalin’in oğlunu tam da bu zamanda kullanmak istedi. Nazi Almanya’sı, Sovyetler Birliği ile diplomatik olarak iletişime girip Stalingrad Muhaberesi’nde esir düşen

Mareşal Friedrich Paulus’a karşılık Stalin’in oğlu olan Topçu Teğmen Yukav Çugaşvili vermek istedi.

Sovyetler Birliği’nin bu büyük savaşı kazanması için büyük bedeller arasına bir bedel daha eklenecek ve Josef Stalin’in tarihe geçen cümlesi ile teklifi reddedilmiştir.

“Bir mareşali, bir teğmenle takas etmem.”

Güçlü yoldaş Stalin, esir verilecek kişiyi askeri rütbesi ile sıfatlandırıp aynen bu cümleyi kurmuştur.

“Bir mareşali, bir teğmenle takas etmem. Elinizde sadece oğlum Yakov değil, milyonlarca oğlum var. Ya onları da bırakırsınız ya da oğlumda onların kaderini paylaşır” demiştir. Ne büyük bir iradedir.

Bu irade ile kazanılmayacak bir savaş yoktur.

Bu olay sonrası Yakov'un ne zaman öldüğü net değildir. Resmi Alman kayıtlarında Yakov'un Sachsenhausen Toplama Kampı’nda elektrik tellerine takılarak öldüğü belirtilmiştir.

Sahipsizlerin babası olan Koba’ya saygımla…