Ülkemizin önemli kaplıcaları arasında yer alan Çermik Kaplıcalar’ına hala gitmeyeniniz varsa, bence çok şey kaybetmiştir.
Diyarbakır şehir merkezine ortalama olarak doksan dört kilometre uzaklıktadır.
Eski dönemlerde bu kaplıcaya ‘Belkıs Hatun Kaplıcası’ deniyordu. Daha sonraki dönemlerde adı Çermik Kaplıcaları olarak değiştirilmiştir.
Yapılan tahlillere göre, kaplıca sularının şifalı geldiği birçok rahatsızlığın olduğunu bilen bilir. Mesela, iltihaplı romatizmal hastalıklar, çocuk felçleri, deri hastalıkları, üst solunum yolu enfeksiyonu rahatsızlıkları ve bazı kadın hastalıkları.
Suyun sıcaklığı kırk sekiz derecedir. Suyu soğutulmuş olarak kullanılır. Su, yalnızca yıkanmak için uygundur. İçinde bulunan mineraller ve suyun doğası gereği içilmemektedir. Suyun radyoaktivite seviyesi on eman ve ph seviyesi ise 7,6 şeklindedir.
İnsan kendisini bir ‘sağlık kuruluşunda’ sanıyor.
Sordum, yıllık 200 ile 250 bin kişi ziyaret ediyor burayı.
Yılın bütün aylarında açık oluyor.
Ancak tedavi maksatlı gelişler için 21 günlük kürler uygulanıyor. Ve bu kür dönemleri de genellikle Haziran ve Eylül arasındaki dönemler tavsiye ediliyor.
Kaplıcanın suyunun sıcaklığı, 48 derece civarındadır.
Kükürtlü ve radyoaktif olup, akım hızı saniyede 10 litredir.
Çermik Kaplıca’ları, içerdiği mineraller nedeniyle, Dünyada ikinci Türkiye’de de birinci sıradadır.
Buraya, ülkenin birçok yerinden binlerce insan gelip, hem tedavi oluyor hem de tatil niteliğinde zaman geçiriyor.
Bizim ise, neredeyse burnumuzun dibinde ve hala gitmemişsek çok ayıp.
Birkaç gün önce, ilçenin termal turizm potansiyeli, konaklama tesislerinin mevcut durumu, hizmet kalitesinin arttırılması, alt yapı ihtiyaçları ve sektörün karşılaştığı sorunların değerlendirildiği önemli bir toplantı yapıldı.
Bu ve benzeri çalışmaların çok sıklıkla yapılması, gözbebeğimiz olan tarihi mekanlarımızın daha çok tanıtımını sağlar.
Yetkililerin bu konudaki çalışmalarının takipçisi olmaya devam etmeliyiz.