Trendyol 1. Lig’de 17. hafta maçlarının ardından Amedspor’un zirveye yerleşmesi, yalnızca bir puan tablosu başarısı değildir. Bu tablo, sahaya yansıyan emeğin, sabrın ve değişen futbol aklının doğal sonucudur.

Bu başarıyı ister tek tek futbolcular üzerinden okuyalım, ister takım bütünlüğü üzerinden… Diagne’nin gollerdeki belirleyici katkısı, kaleci Erce’nin maç kazandıran kurtarışları, Sinan ve Murat Uçar’ın bitmek bilmeyen enerjisi… Hepsi bu liderliğin yapı taşlarıdır. Ancak fotoğrafın tamamına baktığımızda asıl farkı yaratan unsur, Sinan Kaloğlu’nun dokunuşlarıyla şekillenen yeni Amedspor zihniyetidir.

Bir dönem yalnızca ilk yarıları oynayan, ikinci yarılarda oyundan düşen bir takım görüntüsü vardı. Bugün ise 90 dakika boyunca topun peşinden koşan, geri adım atmayan, oyunu bırakmayan bir Amedspor izliyoruz. Bu değişim tesadüf değil; disiplinli çalışma, doğru planlama ve sahaya yansıyan inançla ilgilidir.

Elbette eksikler yok mu? Var. Kadro derinliği, bazı maçlarda yaşanan dalgalanmalar ve zaman zaman ortaya çıkan konsantrasyon sorunları hala masada duruyor. Ancak bütün bunlara rağmen Amedspor bugün liderse, bunu sonuna kadar hak ettiği için liderdir.

Bu başarının bir diğer önemli ayağı da yönetimdir. Sezon başından bu yana sergilenen istikrarlı duruş, teknik heyete verilen güven ve kulüp içindeki huzurlu atmosfer, sahadaki performansın görünmeyen ama çok güçlü destekçileridir.

Amedspor sevgisi artık yalnızca Diyarbakır’la sınırlı değil. Kürtlerin yaşadığı hemen her şehirde bu takımın başarısı sahipleniliyor, konuşuluyor, heyecan yaratıyor. Bu, bir futbol başarısının çok ötesinde, ortak bir aidiyet duygusunun yansımasıdır.

Devre arasında yapılacak doğru takviyelerle Amedspor’un daha da güçleneceği açık. Bu takım, eksiklerini giderdiğinde ligin en zor durdurulan ekiplerinden biri olmaya adaydır. Ancak unutulmamalıdır ki bu büyülü başarının devamı, aynı ciddiyetle çalışmayı ve aynı mücadele ruhunu sürdürmeyi gerektirir.

Amedspor bugün zirvede. Ve bu zirve, alın teriyle, inançla ve değişen futbol aklıyla kazanılmış bir zirvedir.

Ve bu zirve, kimsenin lütfuyla değil; emeğin, mücadelenin ve dayatmalara karşı kurulan futbol aklının eseridir.

Amedspor'un başarısı sürdükçe tribündeki taraftar sayısı ve heycanı da artıyor. Son Bandırmaspor maçında tribünlerin tamamen olmasa da büyük oranda dolduğu görüldü.

Amedspor'un sportif başarısı, gruptaki rakip takımlardan da saygı görmeye başladı. Maç sonlarında rakip takımların teknik direktörlerinin yaptığı konuşmalar, bu saygıyı belirgin bir şekilde ortaya koyuyor.

Kürtler, uzun yıllardır görmezden gelinen varlıklarını Amedspor’un sportif başarısıyla görünür kılıyor. Siyasette elde edilen politik bilincin ve dirençli duruşun yeşil sahalara yansıyan adı bugün Amedspor’dur. Bu yüzden Amedspor’un her galibiyeti yalnızca bir skor değil; inkara karşı yükselen kolektif bir itirazdır.