Diyarbakır'da 1900'lü yılların başlarına kadar ipek böceği üreticiliği ve ipek dokumacılığı doruk noktasına ulaşır. Yeni yeni ipek dokuma tezgahları kurulur, ipek böceği yetiştiriciliği konusunda kurslar veriler, sergiler düzenlenir. Bu yıllarda, Anadolu'da toplam üretilen yaş koza üretimi 9 bin ton civarında iken, Diyarbakır bunun üçte birini karşılar. 1900'lü yılların başında İpek böceği yetiştiriciliği ve ipek dokumacılığı ile uğraşan üreticilerin ve esnafın  tamamı ise gayri müslim kesimden oluşuyordu.

İpekcilik ölme noktasına gelir

Ancak, 1905'teki Diyarbakır yangını sonrasında gayri müslimlerin hedef alınması, ardından Balkan Harbi ve 1. Dünya Savaşı sonrasında saldırı ve baskılara uğrayan gayri müslimlerintamamına yakının bölgeyi terk etmek zorunda bırakılmasıyla ipekçilik de ölme noktasına geldi.

İpekçilikle uğraşan Ermeni ve Süryanilerin zorla sürülmesiyle birlikte Osmanlı İmparatorluğu döneminde koza üretimi 4 bin 578 tona düşerken, Diyarbakır Vilayetinde ise bu miktar 88 tona kadar geriler.

Cumhuriyetle birlikte üretim yeniden başlar

1.Dünya Savaşı yıllarında 1914-1918 yıllarında hem ipek böceği yetiştiriciliği hem de ipek dokumacılığı konusunda Diyarbakır'da ciddi anlamda bir üretim olmaz. I. Dünya Savaşı sırasında çöküntü yaşayan ipek böcekçiliği savaş sonrasında Türkiye Devleti’nin kurulması ve Cumhuriyetin ilanından sonra çeşitli teşvikler, yeni fabrikalar açılması ve kapanan fabrikaların bir kısmının yeniden faaliyete geçmesi gibi nedenlerle yavaş yavaş yeniden canlanmaya ve yaş koza üretimi de tekrar artmaya başlar.

İpek böceği ithalatı serbest bırakılır

Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte ipek böceği ithalatını teşvik etmek amacıyla 8 Mart 1922 tarih ve 1455 sayılı kararname ile ipek böceği ithalatının her türlü gümrük vergisinden muaf tutulacağı belirtilir. Marmara, Ege bölgelerinin yanı sıra Diyarbakır'da da ipek böceğinin beslenmesinde önemli bir işleve sahip olan dut ağacı fidanı halka ücretsiz dağıtılmaya başlanır. Hem ithalatın serbest bırakılması, hem de üreticilerin ipek böceği üretimi konusunda teşvik edilmesiyle birlikte 1923 yılında yaş koza üretimi 936 bin kilograma, 1929 yılında ise 1 milyon 905 bin kilograma yükselir.

90 yıl önce 199 adet ipek dokuma işletmesi vardı

Cumhuriyet döneminde ilk olarak 1927 yılında yapılan sanayi sayımında Diyarbakır ilinde 199 adet dokuma sanayi işletme bulunmaktaydı. Bu işletmelerden 144’ü Diyarbakır Merkez ilçede, 51’i ise Çermik ilçesindeydi. Bu işletmelerde çalışan sayıları ise toplamda 957 kişiydi. Çalışan sayılarının ilçelere dağılımına bakıldığında Merkez ilçede 751 kişi, Çermik ilçesinde ise 195 kişi çalışmaktaydı. Silvan ve Ergani ilçelerinde ise 2’şer işletmede toplan 11 kişi çalışmaktaydı Dünyadaki ekonomik kriz, ipekçiliğe de yansır Cumhuriyet dönemi başlarında ipek böcekçiliğinde alınan tedbirler ve yeni fabrikaların kurulmasıyla Türkiye’de olduğu gibi Diyarbakır’da da yaş koza üretimini artar fakatistenen düzeyde gelişme olmaz. 1929-30 yıllarında dünya genelinde yaşanan ekonomik buhran, dünya koza ve ipek piyasalarını da etkiler ve yaş koza fiyatlarında istikrar sağlanamadığından sürekli düşüşler yaşanır. Aynı zaman o yıllarda dut hastalığı salgını da ipek böcekçiliğini çok olumsuz etkiler.

İpekçilik okulu kurulur

Diyarbakır'da da üreticilere ücretsiz dut fidanı dağıtılması ve verilen teşviklerle, ipek böcekciliği tekrar canlanır. 1927 yılında Diyarbekir Ziraat Böcekcilik Mektebi adıyla hizmet veren okul, 1930 yılında, Ortaöğretim düzeyinde eğitin veren mesleki okullardan biri olan Dar'ül Harrir Mektebi (İpek Böcekçiliği Mektebi) olarak düzenlenir. Bu mesleki okulda, ipek böcekciliği konusunda teorik ve uygulamalı eğitim verilir. Okula hem erkek, hem de kız öğrenciler kabul edilir. Diyarbakırlı ünlü tarihci Abdülsettar Hayati Avşar 1937 yılında okulu birincilikle bitirenler arasındadır. Aynı yıl ikinci gelen YervantTırpancıyan'a ise, Ermeni kökenli olduğu icinşehadetnamesi verilmez. İpek böcekciliği konusunda teorik ve uygulamalı eğitim veren okul, 1940 yılında ise bilinmeyen bir nedenden dolayı Tek Parti döneminde kapatılır.

2. Dünya Savaşı da ipekçiliği etkiler

Yaş koza üretimi ve ipek dokumacılığı, 2. Dünya Savaşı yıllarında Türkiye'de olduğu gibi Diyarbakır'da da gerilemeye neden olur. Bu olumsuz etkiler 1950 tarihinden itibaren ortadan kalkmasına rağmen istenilen düzeyde olmaz.1960'lardan itibaren ipeğin yerini pamuk ve sentetik kumaşların alması ile ipekçilik sektörü de bundan etkilenir ve iç piyasa ve dış piyasada pazar imkanının azalması nedeniyle ipek dokuma fabrikaları ya kapatılır ya da üretimi azaltır.

Pazar imkanının azalmasına rağmen, Diyarbakır, Bursa ve Amasya'da ipek böcekciliği yine de devam eder. Diyarbakır'da özellikle Kulp başta olmak üzere, Hani, Kocaköy, ilçelerinde ipek böceği üretimi az da olsa 1990'lı yıllara kadar devam eder. Ancak hem ipek böcekciliği pazarının daralması, hem de köylerin 1990'lı yıllardan itibaren boşaltılması ile ipek böceği özellikle Kulp bölgesinde durma noktasına gelir. 1991 yılında Diyarbakır genelinde üretilen yaş koza üretimi 102 ton iken, bu miktar 1996 yılında 4.4 tona düşer.