En son Sivas’ın Zara İlçesi’nde bir yurttaş vücuduna yapışmış 3 keneyi kendi imkanlarıyla çıkartmasından bir süre sonra fenalaşarak öldü. Bu yıl içinde kene ısırığı nedeniyle ölenlerin sayısı 8’i buldu. Yıl içinde sadece İstanbul’da kene ısırığı şikayeti sayısının 7 bini geçmesi, dikkatlerin bu böceklere çevrilmesine neden oldu.

Doğada vakit geçirmenin keyfi paha biçilemez. Ancak özellikle yaz aylarında ormanlık alanlar, çalılıklar ve uzun otlarla kaplı bölgelerde dikkatli olunması gereken gizli bir tehlike vardır; ‘Keneler’.

Keneler, örümceğimsiler sınıfından, kan emerek beslenen parazit canlılardır. İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yaşayabilirler. Gözle görülmesi zor olan küçük türlerden, birkaç milimetreye ulaşabilen büyük türlere kadar farklı boyutlarda olabilirler.

Kene, genellikle otluk ve ormanlık alanlarda bulunur. Geçen bir canlıya tutunarak deriye yapışır ve kan emmeye başlar. Isırıkları çoğunlukla ağrısızdır, bu nedenle kişi kene tarafından ısırıldığını hemen fark etmeyebilir.

Keneler sadece kan emmekle kalmaz, aynı zamanda bazı ciddi hastalıkların taşıyıcısı olabilir.

Mesela, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA). Türkiye’de özellikle Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerinde görülmektedir. Kene yoluyla bulaşan KKKA, ateş, kas ağrısı, halsizlik ve ileri vakalarda iç kanamaya neden olabilir. Tedavi edilmediğinde ölüm riski taşıyabilir Allah korusun.

Genellikle “geyik kenesi” adı verilen tür tarafından taşınır Lyme Hastalığını da unutmamak gerek. Tedavi edilmemesi halinde ciddi eklem, kalp ve sinir sistemi sorunlarına yol açabilir.

Kene ile bulaşabilen bir diğer bakteriyel hastalık da Tularemi’dir. Ateş, boğaz ağrısı ve lenf bezlerinde şişme ile kendini gösterebilir.

Hemen hepsinin de belirtileri neredeyse aynıdır.

Ve hemen hepsinin de ortak başrolü aynı kenedir.

Bazen basit bir böcek ısırığı olarak gördüğümüz kene ısırığından daha az zarar görmek için evvela, panik yapmamalıyız. Keneyi mümkün mertebe kendimiz değil bir sağlık kuruluşuna giderek çıkarttırmalıyız. Ama kendimiz çıkartmak zorundaysak da mutlaka cımbız yardımıyla ve yavaşça çıkartmaya çalışmalıyız. Bu işlem sırasında alkol, kolonya gibi maddeler kullanmamamız gerekiyor. Tabi çıkartabildiğimiz keneyi mutlaka bir doktora göstermeliyiz ki teşhis ve tedavisi daha kolay olabilsin.

Sosyal varlıklarız, farklı zamanlarda değişik yerlerde bulunmak durumunda kalabiliyoruz. Özellikle Doğada bulunuyorsak mutlaka kene konusunda dikkatli olmalıyız.

Mesela uzun kollu kıyafetler giyinip, pantolon paçalarını çorap içine almalıyız. Kenenin daha kolay fark edildiği açık renkli elbiseler giyinmeli, kenelerin yaygın olarak bulunduğu alanlardan dönüşte mutlaka bir vücut kontrolü yapmalıyız.

Tedbir her sorunun ve kazanın önünde iyi bir engeldir. Ve bazen bize sıradan gelen bir ısıık ölümle sonuçlanabiliyor. Tam da o ihtimallerin olduğu bir mevsimdeyiz.

Bilinçli olmak, erken müdahale etmek ve korunma önlemleri almak hayati önem taşır. Unutmamalıyız ki, doğayı sevmenin yolu onu tanımaktan ve ona saygı göstermekten geçer. Kendimizi ve sevdiklerimizi koruyarak doğanın tadını çıkaralım.