Besinler ve duygu durumu arasındaki ilişki karmaşıktır. Duygu durumu, bireylerin hangi besini tüketeceğini etkilemektedir. Stresli zamanlarda aşırı yemek yemek yaygın bir tepkidir.

Yapılan çeşitli çalışmalarda katılımcıların çoğunluğu stresli zamanlarda diyetlerini değiştirdiklerini belirtmiştir. Son zamanlara sözlüğümüze girmiş olan ‘stres azaltan yiyecekler’ terimi; olumsuz duygularımızı giderdiğine ve olumlu duyguları arttırdığına inandığımız geleneksel yiyecekleri ifade etmektedir. Stres azaltan yiyeceklerin tüketilmesi, yaşanılan duygusal strese bir tür tepki olarak kabul edilir. Stres azaltan yiyecekler kültüre göre farklılık göstermekle birlikte genellikle karbonhidrat oranları yüksek; hazırlaması kolay olan besinlerdir. Stres durumunda, bireyin hızla rahatlamasını sağlayacak yiyecekler aradığı doğrudur. Ancak bunun bir kısır döngüye yol açabileceği, yani; karbonhidrat değeri yüksek besinlerin kan şekerinde adrenalin ya da genellikle ‘stres hormonu’ olarak adlandırılan epinefrinde dalgalanmaların eşlik ettiği düşüş veya yükselişlere neden olabileceği unutulmamalıdır. Buna göre, yüksek oranlarda rafine karbonhidrat ve şeker tüketimi stres yanıtını kötüleştirebilir.

Besinler ve duygu durumu arasındaki ilişki ters yönlü olarak da işleyebilir, yani yenilen besinler de duygu durumunu etkileyebilir. Strese karşı daha dirençli kılan besinler olabileceği görüşü vardır. Bazı araştırmacılar daha pozitif ruh hali ile günlük meyve-sebze tüketiminin yüksek olması arasında güçlü bir ilişki olduğunu bildirmiştir. Bazıları ise belirli omega-3 yağ asitlerinin vücutta düşük oranda bulunmasının majör depresif bozukluk ve intihar riski de dahil olmak üzere ruhsal hastalıklarla ilişkili olduğunu göstermiştir. Beslenmenin genellikle kalp damar hastalıkları, diyabet kanser, şişmanlık, kanda yüksek düzeyde yağ bulunması  ve ilgili bozuklukların önlenmesi veya tedavisindeki rolü iyi bilinmesine karşın, diyetin zihinsel fonksiyonların iyileştirilmesi için kullanılması oldukça yeni bir yaklaşımdır.

“Beslenme Psikiyatrisi” olarak tanımlanan bu yeni alan, zihin sağlığı için ne yenilmesi ve nasıl beslenilmesi gerektiği ile ilgilenmektedir. Doğayı bir bütün olarak ele alan ortaçağın görüşünde besinlerin ruh halini değiştirebildiği düşünülmüştür. Ortaçağ insanlarına göre her besin önemlidir, çünkü her bir besinin ruh hali üzerinde hemen veya zamanla ortaya çıkan iyi ya da kötü etkileri olduğuna inanılmaktadır. Bazı yiyeceklerin (yumurta, tavus kuşu, sığır eti, nar, elma) cinsel isteği arttırdığı düşünülmüş; bazıları ise ruh halini düzeltmek (ayva, mürver) ya da kişiyi sakinleştirmek (marul, semizotu, hindiba) amacıyla kullanılmıştır. 

Yaklaşık son 10 yıldır araştırmalar, fiziksel ve zihinsel sağlığın bir bütünün parçası olduğunu ve ayrılamaz olduğunu göstermektedir. Örneğin; sağlıklı besin tüketimi düşük düzeyde olanlara kıyasla, beslenmesinde tam tahıl, işlenmemiş et, sebze, meyve gibi besinleri tüketen Avustralya’lı kadınlarda bipolar bozukluk, anksiyete veya depresyon tanısı daha az konulmuştur. Bugüne kadar beslenme psikiyatrisi alanında besinler ve psikiyatrik bozukluklar arasında en güçlü ilişki depresyon riskinde bulunmuştur. Ancak kanıtlar besinlerin aynı zamanda kaygı ve endişe bozuklukları, bunama, şizofreni ve dikkat eksikliği gibi bozukluklarda da rol oynadığını ortaya koymuştur.

Çeşitli besinler, besin öğeleri ve besin bileşiklerinin depresif bozuklukların ortaya çıkışı ve sürekliliği ile depresif semptomların şiddeti üzerinde etkili olduğu öne sürülmüştür. Bu kapsamda, zeytinyağı, balık, meyve, sebze, fındık, baklagiller, kümes hayvanlarının eti, süt ve işlenmemiş et gibi birçok sağlıklı gıdanın depresyon riski ile ters ilişkili olduğu bulunmuş ve hatta bu gıdaların depresif  semptomların tedavisinde kullanılabilecekleri ileri sürülmüştür. Buna karşılık, boylamasına araştırmalarda şekerli içecekler, rafine gıdalar, kızarmış yiyecekler, işlenmiş et, rafine tahıllar ve yağ oranı yüksek süt ürünleri, bisküvi, meze ve hamur işi tüketimini kapsayan sağlıksız batılı beslenme alışkanlıklarının artmış depresyon riski ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.