FUAT BULUT
Bugün Babalar Günü. Takvim yapraklarında bir gün, vitrinlerde bir kampanya, sosyal medyada birkaç klişe cümle… Ama bizim coğrafyamızda babalık, o kalıplara sığmaz.
Doğu’nun, Güneydoğu’nun dağ gibi babaları; hayatı sırtlanıp, sessizce yürüyen adamlardır.
Kimseye yük olmadan, dertleri içine gömen, çoğu zaman sevgisini bile gözleriyle anlatan adamlardır onlar.
Biz burada babalarımızı süslü sözlerle anlatmayız. Çünkü bizim babalarımız, toprakta iz bırakır, gözyaşını taş eder ama yine de konuşmaz.
Onların sevgisi, sabahın serinliğinde bizi uyandırıp okula göndermesinde gizlidir.
Ekmek kokan ellerinde, yorgun omuzlarında, bazen bir çuval kömür, bazen bir torba un taşırken gösterirler sevgilerini.
Çoğu zaman bizim babalarımız hediye de beklemez. Belki de adını bile bilmez Babalar Günü’nün. Ama biz biliriz ki onların en büyük hediyesi; bu hayatta dik durabilmek, haksızlık karşısında eğilmemektir.
Biz onların adımlarında yürüdük, biz onlardan direnmeyi öğrendik.
Kimimizin babası köy yollarında traktör sürdü, kimimizinki inşaatlarda çalıştı. Kimimiz babasını cezaevi kapısında büyüttü, kimimiz babasının mezarını küçücük yaşta öğrendi. Ama hepimizin ortak bir babası vardı aslında: Sessizliğiyle bizi büyüten, gölgesiyle bizi koruyan bir baba figürü.
Belki bugün hepsi hayatta değil. Belki bazıları hâlâ evine dönmedi, belki bazıları hâlâ bir dağın ardında bekleniyor. Biz burada beklemeyi de babalarımızdan öğrendik.
Sabretmeyi, umut etmeyi, başı dik yürümeyi…
Babalar Günü’nde reklamlarda görmeye alışık olduğumuz ‘hediye paketli’ babalık hikâyeleri bizim coğrafyamıza biraz uzak. Bizim hikâyemizde babalık; yük taşımaktır, yoklukta var olmaktır, bazen de hiçbir şey söylemeden her şeyi anlatmaktır.
Bugün belki babalarımıza söyleyemediğimiz bir söz kalmıştır içimizde: “Biz seni anladık baba. Senin sessizliğini, senin yükünü, senin sevgini anladık.”
Ve biliyoruz ki bizim babalarımız, o dağlar gibi hâlâ oradalar.
Yıkılmazlar, eğilmezler.
Bazen bir gölgede, bazen bir hatırada, bazen de gözlerimizde yaş kalırlar.
Babalar Günü’n kutlu olsun, dağ gibi adam.