Kitaplarla meşgul insanlardan zarar gelmez. Sanırım bu cümleme itiraz edecek kimse olmaz.
Olmasın diye dua edelim.
Diyarbakrı’da 9’uncusu yapılan Kitap Fuarı kalabalık bir kitle tarafından karşılandı.
Diyarbakır’da birçok etkinlik, neredeyse festival havasında geçiyor.
Eee kitaplarını yakmak ve toprağın altına saklamak zorunda kalan bir neslin çocuk ve torunlarının kitaba bu kadar bağlı olmasını anlamak zor olmasa gerek.
O günler gelmesin bir daha.
Evet, bu yılki fuara 31 tane Kürtçe yayınevi katılıyor. Yasaklar, asimilasyonlar ve yok saymalarla meşgul olmuş Kürtçenin bu kadar fazla sayıda yayıncılıkla etkinliklere katılması memnuniyet vericidir.
26 Ekim tarihine kadar açık kalacak olan fuara 200’e yakın yayınevi katıldı.
Birçok okurun dört gözle beklediği birçok yazar ve şair, değişik etkinliklerle sevenlerinin karşısına çıkacak.
Her gün saat 10’da fuar kapılarını açıyor. Dün, saat 9’da gittim ve inanın kapının açılmasını bekleyen bir kalabalıkla karşılaştım.
Son derece memnuniyet vericiydi bu durum.
Şehir dışından gelen konukların sayısı da azımsanmayacak nitelikte.
Kentimizi böyle kalabalık ve canlı gördükçe insanın ruhu rahatlıyor.
Ancak, her yıl var olan ve üzerine gidilmeyen sorunlar da hala can sıkıyor.
Mesela, Fuar’ın yeteri derecede reklamının yapılmadığını düşünüyorum. Birkaç ana arterde sallandırılan ve akıbetine bakılmayan pankartları saymazsak, doğru dürüst bir tanıtım ve reklama rastlamadık.
Fuar alanı kentin merkezine oldukça uzak.
Ulaşım çok sorunluydu.
Her an toplu ulaşım aracı bulmak zor.
Bulduğumuza bir araca binmek daha zor.
Bindiğimiz araçta nefes almak daha daha zor.
Üstelik, memleket meselesi haline gelen kimi ‘özel halk otobüsü’ firmalarının ‘ücretsiz yolcuları almama’ saçmalığı devam ettiği için de bir mağduriyet yaşanıyor.
Oysa bazı merkezlerden ring araçları kaldırılabilirdi.
Ya da, günün belli saatlerinde ek seferler düzenlenebilirdi.
‘Görürsem söylerim’ sözü çalındı kulağıma.
Hakikaten şehre hep yazık oluyor, hep yazık ediliyor.
Ama ona rağmen birçok kitaba dokunmak, bir çok yazarla görüşebilmek ve kentimizde böylesi bir etkinlik yapılmış olması son derece mutluluk verici.
Eksikliklerin tamamlanmasını beklemiyorum.
Küçük şeylerden keyif almaya çalışıyorum.
Yaşadın Diyarbakır, Yaşasın Kitap …